|
|||
YUMURTANIN İRİSİ | |||
Tekin Sönmez | |||
Ülkede kriz olunca, iki genç Türk gazeteci yurt dışına çıkmış. Birkaç hafta barlarda zaman geçirip, hayatın tadını çıkaran iki kafadar, paraları bitince, iş aramaya başlamışlar. Bir gün, iki gün, bir hafta, iki hafta derken, iş bulma ümitleri iyice kırılan Türk gazeteciler "ÇİFTLİKTE ÇALIŞACAK İŞÇİ ARANIYOR" diye bir ilan görünce, hemen koşarak gitmişler. Çiftlik sahibi, bunları tepeden tırnağa şöyle bir süzdükten sonra ellerine birer kürek tutuşturmuş, büyükçe bir ahırın kapısına götürmüş ve demiş ki: - Bu ahırdaki gübreyi, 50 metre ilerideki kuyuya taşımanızı istiyorum. Bu iş için size her çalışma saati için 5 Euro ücret, günde üç öğün yemek ve yatacak yer de veririm. Umutsuzluktan umuda ulaşan bizim genç gazeteciler, bir haftalik işi iki günde bitirivermişler. Ahır pırıl pırıl olmus. Bizimkilerin çalışmalarından son derece memnun olan çiftlik sahibinin ağzı kulaklarındaymış ve çiftlikte sürekli iş önermis. Bizimkiler, bir daha sokaklara düşmemek için kabul etmisler. Adam, bu sefer onları bir tavuk çiftligine götürmüs. Makinenin başına gelmisler ve patron işin nasıl yapılacağını anlatmaya başlamış: - Size basit bir iş vereceğim çocuklar, şu düğmeye basın, yürüyen bant çalışmaya baslar. Önünüzde iki kutu var; iri yumurtaları sağ taraftaki kutuya, küçük yumurtaları sol taraftaki kutuya koyacaksınız. Yumurta kutuları dolunca, bantlayıp ait oldukları kolilere yerleştireceksiniz. - Bu yumurta büyük. - Ne yapıyorsunuz? NE İŞE YARADIN? Bektaşi ile Hacı Osmanlı, ramazanda içki içerken yakalanmışlar. Kadı sormuş: - Sen ne biçim adamsın yahu? Bir dinsiz oluyorsun, bir dinli oluyorsun, sende iman yok mu bre münafık? Bektaşi gülerek demiş ki: BEŞ PARA Temel babasına sorar. |
|||
Etiketler: YUMURTANIN, İRİSİ, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.