Aşkı ve şevki yol edinmiş gönül sultanı Mevlana, bir gün, dergâhın işlerini yürüten talebesini çağırdı ve şöyle dedi: ‘Dergahın eşeğini satınız’.
Eşek, dergâhın kıdemli bir hizmetkârıydı. Hayvana bile vefa dersi verilen mektebin öğrencisi, bu isteği anlayamadı ve sordu: “Efendim, dergâhımıza herhalde bir eşek lazımdır.”
Gönül sultanı, sözünü kesti ve isteğini vurguladı: “Evladım, bu eşeği satın ve başka bir eşek alın.” “Ama neden?” dedi öğrencisi ve ekledi: “Biniyoruz, götürüyor; yüklüyoruz, taşıyor. Üstelik nereden bıraksak, dergâhın yolunu şaşırmadan bulup yerine geliyor…”
Bunun üzerine, Allah dostu, gerekçesini açıklamak zorunda kaldı ve buyurdu ki: “Evladım, dikkatimi çekti, bu eşek bir haftadan beri anırmadı. Aşksız ve şevksiz… Şevksizliğinin size bulaşmasından korkarım! Bu sebeple satın bu eşeği de bir başkasını alın.”
TIR
İki arkadaş yıllar sonra karşılaşmışlar. Birinin saçı sakalı birbirine karışmış, gözlerinin feri sönmüş ve bitkin haldeymiş. Arkadaşı sormuş:
- Yahu, bu ne hal?
Öbürü dertli dertli anlatmaya başlamış:
- Sorma birader, uyku sorunum var.
- Erken yat o zaman.
- Sorun da orda başlıyor zaten. Saat sekizde uykum geliyor, yatağa yatıyorum, hemen gözlerim kapanıyor. Gözlerim kapanır kapanmaz da kendimi koca bir TIR'ın direksiyonunda buluyorum. Zeytinburnunundan yükü sarıyorum, hadi bakalım Edirne. Geçiyorum Bulgaristan'a, Sofyada mal indiriyorum. Yeni malı yüklüyorum, aynı hızla, yine Zeytinburnuna geliyorum ki; sabah olmuş. Sonra da yataktan turşu gibi kalkıyorum. Bu her gece boyle.
- Çok garip doğrusu. Benim ruh doktoru bir arkadaşım var. Kartını vereyim, bir dene, belki faydası olur.
Adam, son bir umutla arkadaşının tavsiye ettiği ruh doktoruna gitmiş. Doktor, bunu uzun uzun dinledikten sonra demiş ki:
- Bu gece Zeytinburnundan çıktığında, Floryadaki benzin istasyonunda seni bekleyecegim, sorununu da çözeceğim, merak etme.
Adamın pek aklı yatmamış, ama uykuya dalar dalmaz, malı yükleyip yola çıkınca, Floryadaki benzin istasyonunda doktora sahiden rastlamaz mı? Hemen TIR'ı durdurmuş, doktor yanına gelip, demiş ki:
- Tamam, senin yolun buraya kadar. Buradan sonrası bana ait. Hadi, in bakalım arabadan.
Adam TIR'dan inmiş, o günden sonra da rahat rahat uyumuş. Sağlığına kavuşan adam, birkac hafta sonra, uzun zamandır görmediği başka bir arkadaşına rastlamış. Adam bakmış ki; arkadaşını hali, tıpkı kendi eski hali. Adam, arkadaşını bitkin durumda görünce sormuş:
- Hayrola?
- Vallahi uyku sorunum var. Gece sekizde uykum geliyor, yatıyorum. Gözlerimi kapar kapamaz, beş çılgın kadın çıkıyor karşıma; Sharon, Claudia, Cindy, Naomi, Laetitia!.. Sabaha kadar nasıl saldırıyor bana? Yani keyifli de, bittim birader bittim, çıldırmak üzereyim.
- Tesadufe bak, benim de buna benzer bir sorunum vardı. Bir doktor tavsiye ettiler; gittim, bir seansta cözdü, işte kartı, bir de sen uğra.
Bir hafta sonra iki arkadaş tekrar karşılaşmış. Bitkin adamın hali eskisinden de betermiş. Doktoru tavsiye eden sormuş:
- Gitmedin mi benim doktora?
- Gittim, gitmez olur muyum? Bu halimin sebebi de o zaten. Senin de, doktorunun da Allah belasını versin.
- Ne oldu yahu, anlatsana?
- Daha ne olacak? Senin doktor benden kadınları aldı, altıma bir TIR verdi. Her gece Zeytinburnu - Sofya arasında gidip geliyorum.
|