Karadenizli bir banka müdürü, Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri girmiş, siparişlerini verdikten sonra bir de bakmış ki; karşısında afet bir hatun sürekli kendisine bakıyor. Karadenizli müdür davetkar bakışlarla çağırınca, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikisi de, birbirlerinin dilinden hiç anlamıyorlarmış. Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmıs; kağıdın uzerine sigara resmi çizmiş. Bizim Karadenizli müdür hemen sigarasına davranmış, kadına ikram etmiş. Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. Bizimki hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. Hatun bu seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Karadenizli müdür, içinden şöyle demiş:
- Ula karıya bak da, benim banka müdürü olduğumu anladı, konut kredisi istiyor!..
KORKUTMA BEDELİ
Dişçi, diş çektiren kadına demiş ki:
- Bu diş çekimi için, sizden iki misli ücret almak zorundayım hanımefendi!..
Diş çektiren kadın sormuş:
- Neden doktor bey?
- O kadar yaygara yaptınız ki; bekleme odasındaki müşterilerimden ikisi çığlıklarınızı duyunca, hemen kalkıp gittiler!..
KOŞU
Bir tavsan ormanda koşarken, esrar saran bir zürafa görmüş. Tavşan başlamış nasihata:
- Dostum Zürafa, içme bunu, sağlığına zararlı. Hadi koşalım, form tutalım.
Esrarı atan zürafa, tavşanla birlikte koşmaya başlamış. Biraz sonra kokain çekmeye hazırlanan bir fil görünce seslenmişler:
- Fil arkadaş, kokain sağlığına zararlı! Gel bizimle koş, beraber form tutalım.
Kokaini atan fil de onlara katılmış. Biraz koştuktan sonra, kendine eroin enjekte etmeye hazırlanan aslanı görünce seslenmişler:
- Sevgili aslan kardeş, batırma o iğneyi! Yazık etme kendine. Gel bizimle koş, sana da iyi gelir.
Aslan yaklaşmış ve tavşanın suratına bir yumruk çakmış. Diğerleri şaşkın şaşkın sormuş:
- Niye yaptın bunu? İyiliğimizi istiyordu.
- Bu salak, her extacy aldığında ormanda deli gibi koşturuyor bizi!..
VÜKELA MECLİSİNDE DE BÖYLE OLUYOR
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Mithat ve Şirvanizzade Rüştü Paşa'lar, Yusuf Kamil Paşa'nın Bebek'teki yalısında birlikte yemek yedikleri sırada Menas Efendi gelir. Gösterilen müsaade üzerine bir kenara oturur. Paşalar çilek yerken Kamil Paşa:
-Çileği dalgınlıkla tuza batırıp yedim, pek leziz oldu dedi.
Rüştü Paşa da çileği tuza batırıp yedikten sonra:
-Hakikaten pek leziz oluyor, demesiyle Mithat Paşa:
Menas Efendi işitiyor musunuz, deyince Menas Efendi:
-Çilek meclisinde zarar yoksa da, vükela meclisinde de böyle oluyor! cevabını verdi.
|