Babası Kayserili Ali'ye hayat dersi veriyormuş:
- Oğlum, senden ne kadar isterlerse, istesinler, yarısından fazla verme!..
Kayserili Ali, birgün terziye takım elbise diktirmiş. Terziye sormuş:
- Borcum ne kadar?
- 60 lira.
- Mümkün değil, 30 lira.
- Kurtarmaz, 40 lira.
- Mümkün değil, 20 liradan fazla vermem.
- Tamam, lanet olsun.
Kayserili Ali inat etmiş:
- 1 liradan fazla vermem!..
İyice sinirlenen terzi bağırmış:
- Para falan istemiyorum, al elbiseni defol git!..
Kayserili Ali yine inat etmiş:
- Öyle yağma yok!.. Bir takım elbise daha dikmezsen; şurdan şuraya gitmem arkadaş!..
SÜZME
Temel'in 8 tane çocuğu varmış, ama hepsi de birbirinden salak ve geri zekalıymış. Karısı Fadime ile
doktora giden Temel, derdini anlatmış:
- Doktor bey, biz artık çocuk istemiyoruz.
Doktor bunlara 2 kutu prezervatif vermiş ve nasıl kullanacaklarını anlatmış. Bunlar da doktorun dediği gibi kullanarak 2 kutu prezervatifi bitirince, Temel kara kara düşünmeye başlamış:
- Ula Fadime, ne yapsak, ne etsek?
Fadime demiş ki:
- Dur Temel'im, ben sana dantelden bir prezevatif örüvereyim.
Ölcüyü alan Fadime, Temel'e dantelden bir prezevatif örmüş. Aradan 9 ay geçmiş, Temel ile Fadime'nin bir çocukları daha olmuş, ama öbür kardeşlerine hiç benzemiyormuş. Çocuk büyüdükçe, çok zeki olduğu anlaşılmış; ilkokulda hep taktirname almış, liseyi birincilikle bitirmiş ve Ortadoğu Teknik
Üniversitesinde okumaya başlamış. Bir gün kahvede oturuken Temel'e sormuşlar:
- Ula Temel, senin 9 çocuğun var, 8 tanesi aptal, ama en küçükleri çok akıllı, bu nasıl oldu?
Bacak bacak üstüne atıp sandalyeye kaykılan Temel, gururla cevap vermiş:
- Süzme o, süzme!..
YUNAN SUBAYI VE PİR EMİR SULTAN
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Bursa'nın Yunan işgâli sırasında, bir Yunanlı asker, Pîr Emîr'in türbesine girerek, ata biner gibi mezarın üzerine çıkıp, kötü sözler söylemeye başladı. O anda askerin ayakları kurudu. Feryâdı üzerine arkadaşları tarafından türbeden çıkarıldı. Durum Yunan komutanına bildirilince, Pîr Emîr'in türbesinin bulunduğu çevre Yunan askerleri için yasak bölge îlân edildi.Yine Yunan işgâli sırasında Pîr Emîr mahallesine bakan korucu, bir gün elindeki sopası ile Pîr Emir'in mezarı üzerine vurarak;
-Mâdem velîsiniz neden Yunanlıları Bursa dan kovmuyor sunuz? Bu nasıl velîliktir?..." şeklinde konuşunca, korucu rüyâsında Pîr Emir'i görür.
Pîr Emîr ona;
-Vatan ve iffeti korumak size âittir. Canlılar ne gün için var. Biz mi gerek, der.
Sonra korucuya bir tokat atar. Sıçrayarak uyanan korucunun ağzı çarpılır ve kısa zaman sonra ölür.
|