ads
DOLAR 38.89 ₺
EURO 43.45 ₺
STERLIN 51.67 ₺
G.ALTIN 3,997.10 ₺
Ç.ALTIN 6,658.87 ₺
BİLEZİK 3,714.30 ₺
BTC 103,928.14 $
ETH 2,564.67 $
BİST 9,668.36
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

BU BANKALARA, Çeki-Düzen Verilmelidir!

Yayınlama: 15 Ekim 2019 Salı 15:59 Okunma: 2218

Kazanmak, elbette onların hakkı ve amacı. Ama, sadece kendilerinin kazanmasını değil, müşterilerini de düşünmek durumundalar. Neredeyse, Bankanın içinde uçan sinekten para alacaklar. Hele, masraf adlı o paralar ve gönderilen havalelerden aldıkları. Bu kadarı da olmaz ki!

      Değerli okurlarım; Bu yazıyı, Bankacılıktan çok anlayan bir kişi olarak yazmıyorum. Onların, vatandaşla  yani, müşterileriyle olan ilişkilerine bakarak ve onların uygulamalarını görerek yazıyorum.

     Bankalar, dünyanın her ülkesinde var. Onlar, ekonomik hayatın olmazsa olmazları. Yapılan tanımlamalara göre, tasarruf sahiplerinin hak ve çıkarlarını korumak olduğu kadar, ülkenin ekonomik yapı ve kalkınmasına katkıda bulunmak da onların görevi.

      Nitekim, 1999 yılında çıkarılan 4389 numaralı ve daha sonra (2006) da 5411 numaralı kanunla değiştirilen Bankacılık Kanunu 1’ci maddesi, aynen böyle diyor.

                       BU NASIL HAK VE MENFAATİ KORUMAK?

     Bugün Türkiye’de 200 den fazla Banka ve Finans kuruluşu olduğu söyleniyor. Kendilerine sorarsanız, “Evet, bizim amacımız ülke ekonomisine katkıda bulunurken, müşterilerimizin hak çıkarlarını da korumaktır.” diyorlar. Ama, sade diyorlar, korudukları filan yok.

      Lüks, büyük ve gösterişli binalarda açılan Banka Şubeleri, masraflarını da öne sürüp mudi dedikleri müşterilerinden, yani vatandaşlardan büyük ölçüde para talep ediyorlar.

     Bunların başında havale masrafları geliyor. Kolaylık olması ve zamandan da kazanılması bakımından kurdukları ATM’ler bile onların adına adeta para basıyor. Çünkü, ATM’lerde gönderilen paralardan bile yüklü masraf ya da gönderi parası alıyorlar. Havale kendi Bankalarının bir Şubesine, yani yine kendilerine gitse bile.

       Hele ATM kullanmayı bilmiyor da içeriden havale yapmak isterseniz,. masraf katlama oluyor.

     Diyelim ki, bir kişi bir şubedeki sizin hesabınıza para yatıracak. Hesabınızın olduğu o Şubeye kadar gittiği halde, yatırdığı para için ondan da masraf adı altında bir para alıyorlar. Bunun, ne ya da neyin masrafı olduğunu bilen ya da anlatabilen yok.

     Dahası var. Hesabınızdan bir miktar para çekeceksiniz. Ancak, hesabınızın bulunduğu Şube yerine aynı bankanın başka bir Şubesine gittiniz. Alacağınız kendi paranızdan, yine masraf adı altında bir para kesiyorlar. Sebebini anlatabilen yok.

    Kredi almak isteyenleri çok iyi araştırmaları ve sağlam olmayanlara kredi vermemeleri, çok doğrudur. Ancak, hak edenlerden yine dosya masrafı gibi garip bir masraf ve kesinti çıkarıyorlar ki, bunu da anlamak mümkün değil.

                                KİMİ ATM’LER DÜZENLİ ÇALIŞMIYOR!

     Hemen bütün Bankalarda, Bankanın önüne ya da başka bir bölgeye kurulan kimi ATM’lerin düzgün çalışmadığı, bilhassa tatil günlerinde hizmet veremedikleri görülüyor. Elindeki kartını ATM’ye kaptıranların üzüntü ve öfkelerini ise, burada anlatmak mümkün değil.

      Bankaların bu kadar yanlışlarına rağmen, Türk halkı yine de onların hizmetine bakıp, sabır gösteriyor.

                                          BDDK, NE İŞ YAPAR?

     Açılımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu olan BDDK’nın, Bankalar üzerinde çok etkili olduğu söylenemez. Konuştuğum ekonomi bilimciler, böyle söylüyor.

     1999 yılında kurulup, 2000 yılında yani bu iktidardan önce faaliyete geçen bu kuruluşun görevini tam yaptığı ve kuruluş amacına çok uygun çalıştığı söylenemiyor.

     Eğer, bu kuruluş amacına tam uygun çalışsaydı, Bankaların  ortaya koyduğu bu sakıncalı durumlar olmazdı. Adı üzerinde, düzenlemeyi ve özellikle denetlemeyi çok iyi yaparlardı.

      1994 ekonomik krizinden sonra 20 özel Bankanın kapatılması, hemen hepsinde bir takım şaibe ve katakullinin dönmesi, bu durumun doğmasına sebep olmuşsa da, TMSF denilen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile birlikte Türk ekonomisine daha iyi bir yön verebilirlerdi.

     Öteden beri, bir de Bankalar Birliği olduğunu söylemeliyim. Onun ne yaptığı ise, sadece tahmin ediliyor. Tam doğrusunu, bilen yok.

     Son söz olarak diyebilirim ki; Bankalar, ekonominin temel taşıdır. Tam olmasa da, devletin denetiminde halkın, gerek mali sıkıntılarının çözümünde, gerekse günlük mali işlerinin yürütülmesinde büyük faydaları vardır. O sebeple, onlar ekonominin vazgeçilmezleridir.

    Ancak, “hep kazanmak ve çok kazanmak” yerine, kazanmakla birlikte halkı yani müşterilerini de düşünmeleri gerekir. Yazıdaki sıkıntımız işte odur.