Tufan çok sürünce, Nuh'un gemisindeki hayvanların sayısı hızla artmaya baslamış. Hayvan sayısının hızla artması, insanları kara kara düşündürmeye başlamış. Kendi aralarında tartışan insanlar, söylenmeye başlamışlar:
- Böyle giderse; bu gemiye sığmayız.
- Böyle giderse; bu gemi batar.
Bu söylentiler Nuh'un kulağına kadar gitmiş. Bunun üzerine bütün erkeklerin cinsel organlarını makbuz karşılığında toplayan Nuh, demiş ki:
- Tufan bitince, size verdiğim bu makbuzları getirip, emanetlerinizi geri alacaksınız.
Bu olaydan sonra dişi maymun, erkek maymunla dalga geçmeye başlamış. Dişi maymun, erkek maymunu ne zaman görse, lâf atıyormuş:
- Hadi gel, sevişelim.
Bir gün böyle, iki gün böyle üç gün böyle. Dişi maymunun alaycı sözleri, erkek maymunu çok kızdırıyormuş, ama ne yapsın zavallı elden gelen bir şey yokmuş. Yine bir gün dişi maymun, erkek maymunu görünce lâf atmış:
- Hadi gel, sevişelim.
İyice canına tak eden erkek maymun öfkeyle bağırmış:
- Nuh emanetlerimizi geri verince, ben sana gününü gösteririm!..
Dişi maymun merakla sormuş:
- Nasıl yapacaksın bunu?
Erkek maymun da cebinden bir makbuz çıkarmış ve dişi maymuna göstererek şöyle demiş:
- Bak, eşeğin makbuzunu çaldım, nasıl yapacağımı görürsün!..
MALULİYET FARKI
Emeklilik işlemleri için uğraşan Temel, sigortaya şahsen başvurmuş. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca, Temel ceplerini aramış, taramış ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince, durumu anlatmış. Görevli kadın emreden bir tavırla şöyle demiş:
- Gömlek düğmelerinizi açın o zaman!..
Şaşıran Temel, bir bir açmış düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca, görevli kadın demiş ki:
- Tamam, bu gördüğüm yeterli.
Sonra da Temel'in evraklarını onaylamış. Temel, şaşkınlık içinde eve gelmiş. Emeklilik işlerini nasıl hallettiğini soran karısı Fadime'ye, başından geçenleri bir bir anlatmış. Karısı şöyle demiş:
- Ula Temel, keşke pantalonunun düğmelerini de açsaydın!..
- Ula Fadime, pantalonunun düğmelerini niye açayım ki?
- O zaman bir de maluliyet farkı alırdın da!..
OSMANLI DONANMASI
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea Doria'ya haber vermiş:
-Osmanlı yaklaşıyoor.
Andrea Doria sormuş:
-Kaç gemi var?
Gözcü:
-10-20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırmış:
Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir.
Emir eri şaşırmış:
-Niçin komutanım?
Andrea Doria:
-Savasırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye...
Bu arada gözcüden yine ses gelmiş:
Efendim 50 kadar oldular.
Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş:
-Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir...
|