DOLAR 35.78 ₺
EURO 37.41 ₺
STERLIN 44.71 ₺
G.ALTIN 3,214.96 ₺
Ç.ALTIN 5,219.53 ₺
BİLEZİK 2,911.45 ₺
BTC 104,622.84 $
ETH 3,152.56 $
BİST 10,082.10

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

T.B.M.M de FET֒cü Vekil Yokmuş(!)

Yayınlama: 4 Nisan 2017 Salı 10:26 Okunma: 3297

   FETÖ’nün girmediği bir tek yer kalmış. O da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ymiş. Buna, erişkin halkı değil, bebeleri bile inandıramazsınız!

     Değerli okuyucularım, Halk arasında, “Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorsun?” diye bir söz vardır. Bu iktidar kendini akıllı, herkesi  kör ve sersem sanıyor.

      İki gün önce Başbakan Binli Yıldırım konuşuyor ve diyor ki; “FETÖ’nün siyasi ayağı yoktur.” Yani, aralarında FETÖ’cü Milletvekili bulunmadığını söylüyor. Yetmiyormuş gibi, iktidar korosu hep bir ağızdan “Esas FETÖ’cülerin CHP içinde olduklarını” söylüyorlar.

     Bu sözleri duyunca insan, normal yolla gülmek yerine, başka tarafından gülüyor. “Saçmalamak” ya da “İnsanı ahmak, budala yerine koymak”, işte böyle olur.

      Okuyanlar hatırlarlar. 15 Temmuz’dan sonra çıkılan FETÖ’cü avında, yine bu sütunlarda “FETÖ’cü Olmayan AKP’li Var mı?” diye yazmıştım. Bu yazıdaki muradım, pek tabii ki öncelikle suyun başını tutanlardı. Yani, Meclisteki AKP’li vekillerdi.

      Nitekim, daha sonra medyanın yaptığı yayınlarda ve yayınladığı resimlerde, başta kimi AKP’li Milletvekilleri olmak üzere, bir çok AKP’linin Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen’le buluştuğu ve görüştüğü, dizinin dibine oturup nasihatlerini aldığı, bayanların bir ibadethaneye girer gibi başlarını örttüklerini, Gülen’in hayır duasını aldıkları ve ona bağlılıklarını bildirdiklerini görmedik mi, okumadık mı?

        Şimdi, AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan kalkıp diyor ki, “FETÖ’nün siyasi ayağı yoktur.” Yani Mecliste Fethullahçı hiçbir vekil bulunmuyor.

                           DEVLET BAHÇELİ, ÇOKTAN SÖYLEMİŞTİ

      Bu iddialar gündeme geldiğinde ve Fethullah Gülen’le resim çektirenlerin resimleri yayınlandıkça AKP’nin kankası Devlet Bahçeli, daha Kasım 2016 da haykırmış ve MHP’li Belediye Başkanlarıyla yaptığı toplantıda demişti ki; “Her darbenin bir siyasi konseyi vardır. Bu darbenin de siyasi konseyi ortaya çıkarılmalıdır. AKP içinde 47’si eski olmak üzere 89 Milletvekili’nin FETÖ’cü olduğu söyleniyor. Herkese dokunuluyor, ama bir tek siyasi ayağa dokunulmuyor. Ama, onlara da sıra gelecek.”

       Bahçeli, 5 ay önce böyle diyor, ama bu söylemden 5 ay sonra Başbakan, “FETÖ’nün siyasi ayağı yoktur.” diyebiliyor.

                                        YASİN AKTAY’A, SUÇÜSTÜ

      AKP’nin Yasin Aktay adlı bir Milletvekili var. Hem de Genel Başkan Yardımcısı konumunda. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yaptığı araştırmada, öncelikle bunun FETÖ’cü olduğunu belirliyor ve rapor ediyor.

      FETÖ’nün Bankası denilen ve iktidarın ruhsat verdiği Bankasya’ya 3 kuruşunu yatırdığı için FETÖ’cülükten açığa alınan ya da içeri tıkılanlar inim inim inlerken, tescilli FETÖ’cü Yasin Aktay ense yapıyor. Hani adalet? Hani dürüstlük? Hani tarafsızlık? Hani inandırıcılık? Hani vicdan?  Daha sayalım mı?

               Arapça İstiklal Marşı

     Değerli okuyucularım, Geleceği iyi okuyan halkımız, mukaddes İslam Dini’

ne karşı meydana gelen yozlaşma için çok üzülüyor.

      Ülkemizin bölünmesi ve bir kısım topraklarımızı içine alan bir Kürt devletinin kurulması için çaba sarf eden ve iktidarımız tarafından el üstünde tutulan Kürt lider Barzani, topraklarında “Türkçe”yi yasaklarken, bir okulumuzda İstiklal Marşı Arapça okunuyor.

     Trabzon Tonya İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, İstiklal Marşı’nın kabulü yıldönümünde, milli marşımızı Arapça’ya çevirip okuyorlar. Herkes seyirci, alkışlayanlar çabası.

      Cumhurbaşkanı da zaten, “Türk” e karşı alerjili. Geçen gün bir Açıkhava konuşmasında, “Türk demiyorum, millet diyorum.” diyordu.

                      Diyanet Kaygılı!

         Diyanet İşleri Başkanlığı, halk ve personeli üzerinde yaptığı araştırmada, İlahiyat ve İmam Hatip Okulu sayısının kontrolsüz, mezunlarının niteliksiz olduğunu, İslamofobi ve olumsuz İslam algısının yaygınlaştığını, Kurumlarının üzerinde siyasi baskı ve etki olduğunu, Dernek ve Vakıfların denetimsiz biçimde Cami ve Kuran Kursu inşa ettiklerini, hurafe ve batıl inançların giderek yaygınlaştığını, İslam Dini’nin terör ve şiddetle ilişkilendirildiğini, sonuç olarak toplumda dini umursamayan bir ahlaki yozlaşmanın yayıldığını belirtiyor.

     Bu, çok önemli bir tespit. Bütün bu olanlar, kutsal İslam dinini dibine kadar sömüren bir iktidar döneminde oluyor.

     16 Nisan’da sandıktan çıkacak olan HAYIR, dağılan akılları tekrar başa getirebilir inşallah.

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4