Neden Kurban kesiyoruz? Bilen az. Nasıl Kurban kesilir? Bilen az. Böyle mi vekalet olur? Bilen az. Farz olanı yapmak var iken, farz olmayanı yapmak yeterli mi? Bilen az
Değerli okurlarım; Coronavirüs salgını devam ederken, yetkililerin tamamen din sömürüsü amacıyla serbest bıraktıkları bu salgının ortasında ne yazık ki, bir Kurban Bayramı idrak ettik.
Öyle ki, daha önce alınan tedbirler hiçe sayılarak, Bayram eskisi gibi kutlandı. Ne sosyal mesafe gözetildi, ne de ciddi ciddi maske takılarak hiçbir tedbir alınması cihetine gidilmedi.
Daha sonra salgının arttığı söylense de, bu bayramını yarattığı tehlikeden hiç söz edilmedi, edilmiyor. Çünkü, işin içinde başka işler var. Tıpkı, 30 Ağustos’ta okulları açma istekleri gibi,
KURBAN, ÇOK MU ÖNEMLİYDİ?
Kurban kesmek, bir Müslüman için elbette önemlidir. Ancak, bu salgın hastalık sebebiyle Allah’ın Evi denilen “Kabe”nin bile kapatıldığı bir zamanda, kurban kesmeye kalkmak, hangi mantıkla izah edilebilirdi?
Kaldı ki, daha önceki kimi yazılarımda da belirtmeye çalıştığım gibi, Kurban ibadeti bir “Faz değildir.” Vacip olduğu söylense de, kimi dini otoriteler onun vacip olduğu hükmüne de katılmıyorlar. Peygamberimizin de kurban kestiğine bakılarak, onun “Sünnet” olduğu fikri daha yaygındır.
KURBAN, NASIL KESİLİR?
Elbette, bunun da bir usulü var. Bizde, bunun usulüne pek dikkat ve riayet edilmiyor. Şöyle ki, kasaplar önce kendilerini kesmekle işe başlıyorlar.
Kurban kesilirken, kurban sahibi vekalet veriyor, pek kurbanın yanında bulunmuyor. Oysa, yaygın ve doğru olan görüşe göre, kurban sahibinin kurbanın yanında olması ve bir eliyle kurban üstüne temas edip, kesiciye yetki vermesi gerekiyor.
Onu da geçtik, bazı kişilerin “Kurbanlarınızı keseriz” diyen kimi vakıflara para gönderip, kurban kestirdiklerini sandıklarını görüyoruz.
Oysa, bunların bir kısmının kesim yapmadıkları ve toplanan paraları başka maksatla kullandıkları, açılan davalardan ve verilen cezalardan öğreniyoruz.
Değerli okurlarım, yukarıda da ifade ettiğim gibi bu yazım, geç kalmış bir yazıdır. İnançlı vatandaşlarımızın bu sahtecilerden korunması ve inanarak yaptıkları kurban ibadetlerini daha makbul bir biçimde yapmaları için, yeniden uyarma ihtiyacını duydum. Tabii ki, kendi sağlıklarını ve başkalarının sağlıklarını da koruyarak.
Takdir etmek ve doğruyu görmek, herkesin kendi elindedir.