Maymunun biri, çilingir sofrasını kurmuş, kafayı çekiyormuş. Yanında geçen zürafa sormuş:
- Vay maymun kardeş, nasılsın, iyi misin?
- İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum!..
Maymunun cevabı üzerine, zürafa tırsmış ve oradan uzaklaşmış.
On dakika sonra yanından geçen zebra sormuş:
- Selam maymun abi, ne var ne yok?
- Ne olsun be gülüm, hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum!..
Bu cevap üzerine oradan zebra da uzaklaşmış.
Bu kez köstebek geçerken sormuş:
- Maymun abi, ne naber?
- İyilik be koçum, içiyorum içiyorum, Allah ne verdiyse aslana girişiyorum!..
Köstebek oradan hemen sıvışmış.
Maymunun böyle atıp tutması, ormanlar kralı aslanın kulağına kadar gitmiş. Duyduklarına çok
sinirlenen aslan kükreyerek yola koyulmuş ve çıkmış maymunun karşısına:
- Eee, anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?
Maymun hemen kendine bir çeki düzen vererek, şöyle demiş:
- Ne olsun be abi, içiyorum içiyorum, içince de sapıtıyorum; abuk sabuk konuşuyorum işte!..
İÇİNİZDEN EN ÇİRKİNİ VURACAK!
Eleştirmenin biri, kadınlar hakkında öyle bir kitap yazmış ki; söylenmedik söz bırakmamış. Bunun
üzerine on beş yirmi kadar kadın bir araya gelerek, eleştirmeni dövmeye karar vermişler. Bir gün,
evine giden eleştirmenin yolunu kesen kadınlar ellerindeki kapçıları göstererek tehdit etmişler:
- Sen bizim hakkımızda kitap çıkarıp, aleyhimizde abuk sabuk şeyler yazmışsın. Biz de seni dövmeye
karar verdik!..
Eleştirmen, kadınları yatıştırmaya çalışsa da; başarılı olamamış, biraz düşündükten sonra demiş ki:
- Dövülmeye hazırım ama, bir şartla; birinci kamçıyı içinizden en çirkini vuracak!..
İlk kamçıyı vurmak için hiçbir kadın öne çıkamamış. Eleştirmen de dayak yemekten kurtulmuş.
Zekicefıkralar.com
|