Karadeniz'in erkekleri köy ve kasabalarda genelde önden giderler. Hanımları da bir kaç adım geriden onları takip ederdi. Trabzon'a gelen Gazeteci Musa Ağacık önden giden adamı görünce dayanamaz durdurarak sorar:
- Beyefendi, sana demokrasi ve hak adına bir soru soracağım.
- Buyur sor?
- Şu geriden gelen teyze hanımınız mı?
- Evet, ne olmuş?
- Demokrasi ve hak adına sen bu vaziyetten utanmıyor musun? Sen önde hanımın arkada.
- Niye utanayım ki? Her başarılı erkeğin arkasında bir hanım yok mudur?
-Vaaar!
-Eeee!Bende başarılı bir erkeğim.
SINAV SORULARI
Temizlikçi bir kadın dışarıdan ilkokul diploması almak için sınava girer. Hayat bilgisinden sorular ve cevapları şöyle:
Soru: Mide ne iş yapar?
Cevap: Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
Soru: ‘Akciğer ne iş yapar?’
Cevap: Solunum yapar, bizi yaşatır.
Soru: Kalp ne iş yapar?
Cevap: Dolaşım yapar.
Soru: Beyin ne iş yapar?
Cevap: Bizim apartmanda kapıcılık yapar.
ONU DA SEN BİLECEKSİN
Rize'de bir hasta muayeneye gelir.
- Emice hoş geldin, neyin var?
- Allah'a şükür dededen, babadan kalma bir şeyler var. Onlarla geçinip gidiyoruz.
- Onu sormadım, neyin var, neyin?
- Haa! Onları sorma doktor bey, uc uşağum var ama olmaz olsunlar. Kizlar zati gittiler.
- Emice sana onu sormuyorum. Hastalığın nedir?
- E uşağum, afedersunuz yani hocam. Onu da sen bilecesun da. Ben ne içun geldum buraya.
KATI, SIVI, GAZ
Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışarıdan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor.
Dışarıdan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda.
Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada
gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor
adama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:
"Katı, Sıvı, Gaz."
Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kağıtları okunurken gerçekleşiyor.
Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
"Katır, Sığır, Kaz"
|