Devekuşu bir aslanın geldiğini görünce, çok korkmuş ve hemen kafasını kuma gömmüş. Karnı tok olan aslan, konuşacak arkadaş arıyormuş; devekuşunun yanına gelmiş, çevresinde bir iki tur attıktan sonra arkasında durmuş ve pençesiyle devekuşunun ayağına şöyle bir dokunduktan sonra, seslenmiş:
- Arkadaş, bakar mısın? Biraz sohbet edelim, canım sıkılıyor yahu.
Aslan sözünü bitirir bitirmez, burnunun üstüne yediği tekme ile sırtüstü yere yığılmış. Devekuşu şaşkın bir halde "Ne oldu, kime vurdum?" diyerek kafasını kumdan çıkarmış. Bakmış ki; aslan boylu boyunca yerde yatıyor. Aslanın öldüğünü sanan devekuşu, çevrede ne kadar devekuşu varsa, toplayıp getirmiş, başlamış palavra atmaya:
- Aslan gelip bana sataştı, ben de, "Bak aslan, git yoluna, sonra canını fena yakarım!.." dedim. Aslan hakaret etti, beni iteledi. Ben de, aslanı ayağımın altına aldım; çiğnedim, çiğnedim, yerlerde sürükledim!..
Diğerleri de devekuşuna katılmışlar, başlamışlar atıp tutmaya:
- Biz olsaydık şöyle yapardık, böyle yapardık...
Baygın aslan, kendine gelince bakmış ki; herkes atıp tutuyormuş. Bu duruma sinirlenen aslan, bir kükremiş; yer gök inlemiş. Bütün devekuşları kafalarını kuma sokmuş. Orada kendine bir arkadaş bulamayan aslan, daha fazla eğlenmemiş ve başka arkadaşlar aramaya gitmiş.
ARABAYI ALIRKEN
Adamın biri, gazetenin ilan sayfalarına bakarken, hayretle oturduğu yerden sıçramış. Adamın ilgisini çeken fotoğraflı ilanda, "Bu arabayı alana, yanındaki sarışın da verilecektir, hem de sadece 6 milyara!.." yazıyormuş. Vakit geçirmeden giyinen adam, soluğu oto galerisinde almış, her türlü yasal olayı gerçekleştirdikten sonra arabasına binerken, karşısında müthiş bir sarışın hatun belirmiş. Adam şarışını alıp arabaya binmiş ve gaza basmış, biraz gittikten sonra kenarda park edip, sarışına dönmüş:
- Şey, seni bir kere öpebilir miyim?
Şarışın demiş ki:
- Elbette öpebilirsin, anlaşmanın bir parçası bu zaten.
Müthiş keyiflenen adam, biraz gittikten sonra arabayı yine bi kenarda park etmiş ve yine sarışına dönmüş:
- Peki, seni biraz okşayabilir miyim?
- Elbette okşayabilirsin, anlaşmanın bir parçası da bu zaten.
Kendini iyice kaybeden adam, okşama faslı sırasında iyice heyecanlanarak, kadının kulağına gerçek arzusunu fısıldamış. Bu isteği kabul etmeyen sarışın şöyle demiş:
- Arabayı alırken, onu size yaptılar zaten!..
Kaynak: Zekicefıkralar.com
ARTIK KAFAMA TAKMIYORUM
İshal olan Temel, hastaneye kaldırılmış. Acil servisteki nöbetçi Doktor, kısa bir muayeneden sonra, hastabakıcıya talimatını vermiş:
- Hastamız şiddetli ishal, kendisini tekerlekli sandalyeye oturt ve hemen İç Hastalıkları Servisine götür.
Hastabakıcı Temel'i tekerlekli sandalyeye koymuş, ama yanlışlıkla koridorun sonundaki psikiyatri servisine bırakmış. Aradan birkaç gün geçmiş. İlk teşhisi koyan doktor, Temel'i psikiyatri servisinde görünce şaşırmış:
- Yahu sen ishaldin, ne arıyorsun psikiyatri servisinde?
- Ne bileyim, sizin hastabakıcı buraya getirdi da!..
- Peki ishal durumun nasıl?
- Aynen eskisi gibi ama...
- Aması ne?
- Artık kafama takmıyorum!..
FARKINDALIK YARATAN SÖZ
-“Ağladığının görülmesini istemediğin zamanlar vardır. Hatta herkesin içinde, içine ağladığın anlar vardır. İşte o anlarda, sadece senin keşfedebileceğin o kadar özel farkındalıklar vardır ki. Paylaşmak istesen de kelimelerin yetmeyeceğini düşünüp, sessiz kaldığın…” Mert Güler
|