|
|||
BU HİKAYE BİRİLERİNE DERS OLMALI | |||
Tekin Sönmez | |||
Bugün anlatacağım hikâyeyi bazı arkadaşlara ders olması bakımından anlatmaya çalışacağım, neden anlattığımı da hikâyenin sonunda birkaç cümle ile izah edeceğim. Ormanların Kralı aslan tüm hayvanlarla birlikte dolaşırken gözünü bir bufalo'ya kestirince, yanındaki çakala dönüp" çakal kardeş gözlerime bak kan çanağına dönmüş mü? diye sorunca çakal; evet dönmüş der, aslan "tüylerim diken, diken olmuş mu diye sorar" çakal evet olmuş der, aslan devam eder "peki kıçım alıp veriyor mu" diye sorar, çakal "evet alıp veriyor" der ve aslan ani bir dalışla bufalonun işini halleder. Aslanın yaptığı avcılığa özenen çakal, günlerden bir gün yanında tilkiyle gezerken yine bir bufalo görünce onu aslanın yaptığı gibi avlanabileceğini düşünerek aynı aslanın taktiğini uygulayarak tilkiye döner ve sorar: "Tilki kardeş gözlerime bak kan çanağına dönmüş mü" " tilki "hayır dönmemiş" deyince çakal sinirli bir biçimde "sen döndü de tilki kardeş" der. Tilki de hatırını kırmayıp peki döndü der, çakal bu cevabı alınca diğer sorularına geçer ve tüylerim diken, diken oldu mu?, kıçım alıp veriyor mu? diye sorar, tilki ise her iki soruya da hayır deyince çakal sinirlenip "sen evet desene tilki kardeş" der. Tilki de evet deyince bizim çakal bufaloya ani bir dalış yapar ama bufalo çakalı adeta parçalarcasına perişan eder. Çakal canını zor kurtarır. Yaşanan olayın ardından tilki çakal'a dönerek "Çakal kardeş bak şimdi gözlerin de kan çanağına döndü, tüylerin de diken, diken oldu, kıçın da alıp veriyor" der. Evet; değerli okuyucularım, şimdi gelelim konumuza. İlçemizde internet üzerinden yayın yapan "Saray Tv." adlı "Youtube" yayın organı, belediyeye yönelik bir takım eleştirilerde bulunmuş. Bulunması gerekir mi? Evet gerekir. Ancak, biraz demeyelim de eleştirinin tam dozunu kaçırmış. Sonra da yapmış olduğu eleştiri için özür dilemiş. Yahu adama sormazlar mı? 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.' Yapmış olduğun eleştirinin aslı astarı var mı yok mu? Varsa neden özür diliyorsun? Yoksa ne diye kurumu zan altında bırakıyorsun? Kaldı ki, eleştiri yaptığın zaman kişi veya kişileri kurumlardan ayrı tutmayı bileceksin. Kurumu o şekilde eleştirmen doğru değil. Kaldı ki, kuruma o derecede ve seviyesiz hakaret içerikli eleştiride bulunman sizin eksikliğinizin var olduğu ortaya koyar ve de koydu. Dingo’nun ahırı deyiminin anlamı, işi olsun olmasın herkesin girip çıkabildiği, gireni çıkanı belli olmayan yerler için kullanılan bir deyimdir. Hatta bununla ilgili kısa bir hikaye var. Onu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Hikaye şöyle: Dingo’nun ahırı deyiminin hikâyesi: "Vaktiyle Dinko adında bir adam yaşarmış. Onun yaşadığı beldedeki pek çok kişi gibi Dinko da geçimini hayvancılıkla temin edermiş. O civardaki insanlar, Aman hayvanlarımıza nazar değer!” diye ahırlarına yabancı kimselerin girip çıkmasına izin vermezlermiş. Ancak bu Dinko, nazara falan inanmazmış. O yüzden onun ahırına isteyen girer, isteyen çıkarmış. Kendi sürüsüne takılıp gelen başka hayvanları, sahipleri gelip rahatça alır götürürlermiş." Bu Dinko’nun adı zamanla Dingo’ya dönmüş ve ‘Dingonun ahırı’ tabiri, girenin çıkanın belli olmadığı, ayaküstü yerler için kullanılır hâle gelmiş. İzin alınması gerektiği halde, bir yere destursuz girenlere, “Burayı Dingo’nun ahırı mı sandın?” denir. Evet arkadaşım; Kamu Kurumların ne kadar hassas olduğunu, galiba bilmiyorsun? Dönüp Kamu Kurumuna hakaret içerikli cümleler kullanıyorsun! Sonra da özür dilemek için büzülüyorsun. Soruyorum bu arkadaşımıza Dingo’nun ahırı ne demek oluyor? |
|||
Etiketler: BU, HİKAYE, BİRİLERİNE, DERS, OLMALI, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.