Bir yaz gecesi Ramazan ayinda Kayseri’de Hasan Dağında teravih namazı kılınmaktadır. Namazı bağın sakinlerinden Yazmacı Emmi kılırmaktadır. Namaza başlanmıştır. Namazın tam ortasında ahırdaki bağlı eşek anırmaya başlar. Yazmacı Emmi, eli bağlı, ahıra giderek eşeği bir güzel döver gelir. Cemaatın başına geçerek namaza kaldığı yerden devam eder. Lakin eşek yine anırır. İmam yine olduğu gibi cemaatı bırakarak gider, yine eşeğı döver gelir. Bu hal teravih namazının bitimine kadar devam eder. Namaz bitiminde yeğeni Ali, muzip bir şekilde: -Dayı Allah kabul etsin ama bu namazımız kabul oldu mu? Yazmacı Emmi cevabı hemen verir: -Ne yapayım, kabul olmazsa olsun, eşek de anırmasaydı.
AJAN TEMEL
MİT eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur. "Karını seviyormusun?" "Evet, efendim" "Ülkeni seviyormusun?" "Evet , efendim" "Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir tabanca konur. "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevsemiş, ter içinde kalmıştır. "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5
-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz terlemiştir. MİT personeli sorar "Ne oldu ?" Temel cevaplar.. "Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım"
|