|
|||
Nazmi Çoban İktidarında, Artık Sona Doğru! | |||
Tekin Sönmez | |||
Her canlı fanidir. Kimi erken, kimi geç ölür. Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban’ın gerçek ömrü uzun olsun, ama Belediye Başkanlığındaki ömrünün sonu yaklaşıyor. Saray halkı da, yandaşları da onun artık pilinin bittiğini, bu ilçeye daha fazla yararlı olamayacağını söylüyorlar. Değerli okurlarım; Uzun yıllardır bu köşenin yazarı ve kamuoyu takipçisi olarak, bir falcı gibi davranmadan, seyrine göre olayları izleyip okuyucularıma hep doğru haberler ve bilgiler vermeye çalıştım ve çalışıyorum. Ne var ki, oluşan bazı siyasi nitelikli olaylar ve hayatın gidişatı, her şeyi bilmek ve görmek için zaten falcı olmayı gerektirmiyor. Mesela, iki dönemden beri Saray Belediye Başkanlığını yürüten Nazmi Çoban’ın siyasi geleceğini okumak için, artık hiç de falcı olmak gerekmiyor. Çünkü, onun bütün icraatı ortada. Saray halkına vermek istediği, verdiği ve bir türlü veremediği bütün hizmetler, yapılan vaatlerin sadece bir parçası olarak görünüyor. Daha doğrusu öyle bile görünemiyor, çünkü ortada rutin hizmetlerin dışında belirgin ve göz dolduran hiç bir hizmeti yok. Birinci hizmet dönemini işi tanıma, ısınma ve planlama dönemi olarak kabul edersek, bu son ikinci dönemde beklenen iş ve hizmetleri savsaklamaktan başka o ne yaptı ki? YOLLAR, PARKLAR VE BAHÇELER BELEDİYELERİN AYNASIDIR Nazmi Çoban göreve geldiğinde, ilk olarak partili arkadaşlarıyla arasını bozdu. Onun seçilmesi için kapı kapı dolaşan ve her türlü emek ve yardımı ondan esirgemeyen kendi ilçe teşkilatına sırtını çeviriverdi. Bu durum, onu bu göreve aday gösteren partisinin aleyhine önemli bir işaret oldu. Partisinin Milletvekilleri araya girmesine rağmen, ilçe teşkilatı ile Çoban arasında bir sıcaklık ve ilçe halkı yararına olabilecek bir yakınlık ve işbirliği sağlanamadı. O nedenle, özellikle bu ikinci dönemde partisinin ilçe teşkilatı ile Başkan Çoban, ayran içtiler ayrı düştüler. Çoban, ilçenin yol-su-kanal gibi alt yatırımlarında zorunlu olarak İller Bankası’na borçlandıysa da, hangi hizmete, hangi vadede ne kadar borçlandığı konusun da Saray halkına herhangi bir bilgi verilmedi. Yani Çoban konuştuğu gibi şeffaf ve hiçbir zaman da insanlara karşı dürüst olmadı. Çoban, şehir içi yollarının Belediyelerin aynası olduğunu bildiği halde, bu ayna, çekilen bir sürü sıkıntıdan sonra halkın yüzüne çok geç yansıdı. Kanal alt yapılarından sonra yapılmak için kırılıp dökülen, mevsimine göre bir toz ve çamur deryasına dönen yollar, halkı canından bezdirdi. “Ha biter, de biter” diye bitmesi beklenen çalışmalar, tam bir yılan hikayesine dönerken, Saray halkını tarifi imkansız biçimde kızdırdı ve üzdü. Halende bir türlü bitiremedi ve bu gidişatla biteceği de yok. Ama vatandaşın sabrı da bitti. Hizmet için borçlanma da gerekliydi, ancak alacağın da borcun da iyi hesaplanması gerekiyordu. Bu işlerin kimlere ihale edildiği, yapılan bütün ihalelerde Belediyenin dolayısıyla Saray halkının hak ve hukukunun ne kadar gözetildiği, bir türlü beceremedi bay Çoban. Taşerona yaptırılan işler konusunda öyle dedi-kodular duyduk ki, her biri mide bulandırmaya yetip arttı . Küçük bir örnek vermek gerekirse, Belediyede çalışan kimi personelin aylık ücretlerini, Belediye yerine taşerondan aldığının söylenmesi, kuşkuları iyice artırıyordu. YA ÖTEKİ HARCAMALAR Her konuda halkı bilgilendirmek için Atatürk heykelinin bulunduğu meydana dev bir TV ekranının kurulması uygundu. Ancak, bu ekranın kuruluşunun, iyi hesap ve pazarlık edilmeden Belediyeye çok pahalıya mal edildiği söyleniyordu. Bu konuda da doyurucu bir açıklama yapılmamıştı. İlan ve reklamlara verilen paralarla, her yıl yapılan festivalde yandaş sanatçı ve yakınlara ödenen paralar, Saray Belediyesini zorlayan birer “kambur” olarak görülüyordu. Verilecek, çok sayıda başka örnek de var. Ama, halka bilgi vermek kimin umurundaydı? Özetlersek, yasal yardımların dışında iktidardan fazlaca yardım görmeyen Belediyenin, gelirlerini çok iyi ve tasarruflu kullanmadığı ve yapılmak istenen işlerde savurgan bir tutumun içinde olduğu gözlendi ve hep söylendi. BELEDİYE İÇİNDE, ÇARPIK OLAYLAR Nazmi Çoban’ın, bu iki dönemi kapsayan Başkanlığında, bölgenin saygın belediyesi olarak bilinen Saray Belediyesi içinde de bazı çarpık ve sevimsiz olayların yaşandığı gözlendi. Mesela, Arif Naci Öngören adlı Başkan Yardımcısı’nın, Belediyede staj gören kimi lise öğrencilerini içkili bir lokantaya götürmesi, alkol alıp fenalaşan üç öğrencinin hastanelik olması, bu olayın eğitim çağındaki çocukları bu duruma sokmaya kimsenin hakkı ve yetkisi olmadığı hususu, Saray halkının gözünden kaçmadı. Savaş Korucuoğlu belediye personeli mi taşeron elemanı mı halen bilen yok. İşin daha da önemlisi, Belediye içinde bir “Cinsel Taciz Olayı”nda yaşandı. Dilaver Perçin adındaki başka bir Başkan Yardımcısı, Belediyede çalışan bir bayan memura, Belediyedeki görevi başında cinsel tacize uğraması da ayrı şaibe. Olayın duyulması üzerine Belediye Başkanı Çoban memuruna sahip çıkmak yerine, üstelik bu memura susması için baskı da yapınca, olay mahkemeye taşındı. Ve, tacizci Başkan Yardımcısı, mahkemece tam 15 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu utanç verici olayın, Başkan Çoban’ı hiç de tedirgin etmediği gözlendi ve Çoban bu tacizden dolayı sanık sıfatıyla mahkeme de ifade verdi. Birer “Skandal” olarak nitelenen bu gibi çirkin olayların, Belediyede görünmeyenleri ve duyulmayanları da vardı, ancak halk her şeyi kolayca sezebiliyordu. ÇOBAN’IN, HİÇ Mİ HİZMETİ OLMADI? Oldu tabii. Zamanında bitirilemeyen ve dedikodu üreten altyapı hizmetlerini, bütün sıkıntılara rağmen yine de yapılmış hizmetlerden saymak gerekir. Onun, muhalif partinin bir Belediye Başkanı olduğunu herkes biliyor. Muhalefetten olup da, nice başarılı hizmetler yapan başka Belediye Başkanları olduğunu da halkımız biliyor. O sebeple, muhalefetten olmayı, hizmet için çok bir engel olarak görmemek gerekir. Saray ilçe merkezinde doğal bir “Kaplıca Suyu” bulundu. Bu durum, ilçemiz için çok büyük bir şans ve kazançtı. Suya ait tesislerin kurulması ve anlaşmalı olarak işletilmesi için, bu işte tecrübeli bir şirket çalışmalara başladı. Saray ilçesi ve halkı için bu durum, çok önemli bir ekonomik ve sosyal kazançtı. Kısa sürede tanıtımlar yapıldı. Bu konuda maruf ve güvenilir bir şirket işi üstlendiği halde, parti adına yapıldığı ya da kişisel olduğu söylenen kimi çıkar ilişkilerin dedikodusu da yapılınca, bu konu da sulandırıldı. Bunun sebebi de , tabii ki Nazmi Çoban oldu. Bütün eleştirilerimize rağmen, Çoban’ın böyle bir tesisin Saray’a kazandırılmasındaki gayretini, emeğini elbette takdir etmek gerekir. Ama, kendisinden beklenen hizmetleri yeterli olamadı. Çünkü, gerek ilk dönemde, gerekse şimdiki dönem için Nazmi Çoban’ın seçilmesi halinde yapmayı vaat ettiği hizmetlerin hiçbirini yapamadığı ya da yapmadığı ortada. İktidarın, Türkiye genelindeki yanlışlarının çok açık olarak görülmesi, Nazmi Çoban’ı ve partisini öne çıkardıysa da, Çoban’a olan halk desteği artık tükenmiş durumda. Yaygın olan söylentiler ve küçük bir ilçe olan Saray’daki söylentiler, 11 ay sonra yapılması planlanan yerel seçimlerde, partisinin Çoban’ı tekrar aday göstermeyeceği ortada. Adaylığının tekrarlanması durumunda ise, iktidarın bu defa Nazmi Çoban’ı “al-aşağı” edip, Saray’da Belediyeyi ele geçireceği söyleniyor. Bunun sorumlusununsa Çoban değil, onu tekrar aday gösteren partisinin olacağını dillendirmeyen yok. İlçemiz için hayırlı olması dileklerimizle… |
|||
Etiketler: Nazmi, Çoban, İktidarında,, Artık, Sona, Doğru!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.