|
|||
HALİM MECALİM YOK | |||
Tekin Sönmez | |||
Sohbet sırasında Bektaşi’ye sormuşlar: -Baba Erenler niçin oruç tutmazsın? Bektaşi’de mazeret hazırdır: -Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok. Bektaşi’yi zorda bırakmak için bir soru daha sorarlar: -İftara çağırsalar gider misin? -Doğrusu ne yapar eder giderim. Bektaşi’nin bu cevabına itirazlarını bildirirler: -Bu nasıl olur? Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetini kaçırmıyorsun! Bektaşi’nin cevabı hazırdır: -Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir ve affedicidir. Fakat insanlar böyle midir? Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler. Bunun için kulların davetlerini kaçırmamak gerekir.
Adamın biri, sohbetlerinde gündelik yaşamdaki olumsuzluklardan örnekler vererek: -Böyle giderse kıyamet kopacak, dünyanın altı üstüne gelecek..... diyerek hiç durmadan çevresindeki insanları karamsarlığa itiyormuş. Bu konuşmalardan birisini duyan Bektaşi dayanamayıp cevap vermiş: -Gelsin imanım demiş, şu dünyanın haline bak, belki altı üstünden iyidir.
Sofunun birisi Bektaşi’yi denemek ister. -Baba Erenler, sizler için kerametli diyorlar. İsterse ağacı bile ayağının yanına getirir diyorlar. Bize de gösterinde bizde görelim, der. Baba Erenler, kendisi ile alay edilmek istendiğini fark ederek, sofuya bir ders vermek gerektiği düşünür ve ağacı çağırmaya karar verir: -Ağaç gel der, fakat ağaçta hareket yok. -Ağaç gel der, fakat yine gelmez. -Ağaç gel der, üçüncü çağırışında da ağaçta hareket yoktur. Bunun üzerine, Bektaşi ağacın yanına gider ve derki: -Eğer ağaç bize gelmezse biz ağaca gideriz. |
|||
Etiketler: HALİM, MECALİM, YOK, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.