Temel bir gün haca gitmeye karar verir. Fadime'ye gelir "hakkını helal
et ben hacca gidiyorum" der.
Fadime de "bir şartla der beni de götürürsen".
Temel ikna edemez Fadimeyi:
- "tamam gel, o zaman annelerimizle helalleselim" der.
Temel'in annesine giderler
- "anne hakkını helal et biz hacca gidiyoruz" der annesi de:
- "bir şartla der beni de götürsen".
- Temel onuda ikna edemez "tamam" der.
Hep birlikte Fadime'nin annesine giderler.
- "hakkını helal et biz hacca gidiyoruz" der. Kayinvalide ayni şekilde
- "Bir sartla beni götürürsen" der.
Temel çaresiz üçünüde alıp hacca gider.
Haccın gereklerini yerine getirler. Dönecekleri gün herkes son ibadetlerini ve tövbelerini yapmak için
odalara geçer. Temel odasına giderken annesinin tövbesini duyar.
"Allahım beni affet temelin babasını 4 kez aldattım".
Temel inanmıyorum diyerek odasina dogru yürür. İkinci odada kayinvalidesinin tövbesini duyar
- "Allahım beni affet Fadimenin babasını 8 kez aldattım".
Temel duyduklarına inanamaz. Son odada Fadime'nin töbesini duyar
- "Allahım beni affet Temel'i 1 kez aldattım".
Temel büyük bir şok içerisinde odasına kapanır dizlerinin üstüne çökerek başlar tövbe etmeye:
- Allahım sen onları boşver de esas beni affet senin huzuruna bu kadar *rospuyu getirdiğim için.
ALLAH'IN İŞİ
AllahBir gün yolda yaya giden bir Bektaşi'nin önüne bir atlı çıktı:
- Baba! Bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın? dedi.
Bektaşi yanıt verdi:
- Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum.
- Şunu öğrenmek istiyorum, şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerleyen Bektaşi, hiç belli etmemiş:
- Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
- Neden?
- Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam:
- Hadi, demiş. Söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?
Bektaşi:
- Ne yapacak, demiş. Atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor, demiş ve ata kamçıyı basıp uzaklaşmış.
|