Siyasi iktidar Avukatları da bölüyor. Avukatlar razı değil, ama çırpınmaları ve savunmaları dikkate alınmıyor. Yazık oldu savunmaya!
Değerli okurlarım, İktidar partisi, ülkenin bütün kalelerini fethetti. Ülkenin yönetimi, 3 temel direk üzerinde duruyordu. Yürütme, Yasama ve Yargı, yani (3Y)
Bu direklerden yasama zaten ellerindeydi. Yani TBMM’deki çoğunluk onlardaydı. Üstelik, MHP de muhalif bir parti olmasına rağmen, kurdukları Cumhur ittifakı ile beraberdiler. İstedikleri kanunu çıkarabiliyorlar. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri de çabası.
İktidar onlarda olduğu için, doğal olarak Yürütme de onlardaydı.
Yasamaya gelince, ellerinde olan HSK, yani Hakimler Savcılar Kurulu ile yasamanın bu kanadını da ele geçirmişlerdi.
İstediklerini yapmayan, yani bekledikleri kararları vermeyen Hakim ve Savcılar, kendilerine haritadan yer beğeniyorlardı.
SIRA AVUKATLARDA
Hakim ve Savcılardan sonra, yargının üçüncü ayağı olan Avukatlar da onlardan yana olmalıydı, ama olmuyordu.
Başkanları olan Av. Metin Feyzioğlu, bir toplantıda dönemin Başbakanını, şimdiki Cumhurbaşkanı’nı çok kızdırmıştı. Ama, fazlaca direnemedi.
Biat edip, rahat etmek isteyen Baronun Genel Başkanı, Saray’ın cazibesine kapılıp biat etti ve “Sırtımda yumurta küfesi yok!” deyip dönüverdi ve koşar adımlarla Saray’a gitti.
Artık işler kolaylaşmıştı. Metin Feyzioğlu da o tarafa geçince, Avukatları bölmek ve kendilerinden yana olanları ayırmak gerekiyordu. Metin Feyzioğlu’nun ağzına sürülecek bir kaşık bal zaten hazırdı.
Emir büyük yerden gelince, Avukatları bölme tasarısı hazırlandı ve Meclise sunuldu. Ancak, Avukatların tamamına yakını, Feyzioğlu’nun bu tutumuna karşıydı.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Bu satırların kaleme alındığı sırada henüz bir şey olmamıştı. Ama, bu satırları okurken, muhtemelen kanun çıkmış ve durum netleşmiş olacaktır.
Şimdi olacak olan şu. Avukat sayısı 5000 den fazla olan Baroların avukatlarından 2000 kişi bir araya gelip, yeni Baro kurabilecekler.
Mesela, 42.000 Avukatı olan İstanbul Barosu bölünüp, tam 20 tane Baro çıkarabilecek. Sokağa çıktığınızda adım başı Baro göreceğiz.
Bölünmüş olan Avukatların bir kısmı biat edip, iktidarın tarafına geçecekler. Böylece iktidar amacına ulaşacak.
Öyle sanıyorum, Mahkemelerdeki yandaş hakimler verecekleri kararlarda, sizin hangi Barodan avukat tuttuğunuza da bakacaklardır. Benden, şimdiden uyarması.
Değerli okurlarım, Görüyorsunuz, savunma kendini savunamıyor. Bu konu üzerinde gelecek yazılarımda da duracağım. Bu bir başlangıçtır.
Türkiye’nin toprakları hariç, bölünmedik bir yanı kalmadı. Ege’deki 18 adamızı hesaba katmıyorum. Çünkü, o adaların toprakları, şu anda Yunanistan’ın denetimine ve kullanımına geçmiş durumda.
“Vatan için ölürüz, Vatan senden medet umar, sen yaşarsan o canlanır” gibi hamasi laflarla vatan korunamıyor. Vatan sevgisi de bu değil. Ülkeyi yönetenlerin, millet adına bu vatana sahip çıkmaları gerekiyor.