Bir çift, çocuk yapma arzusuyla yanıp tutuşuyormuş. Gece gündüz sevişmekten fırsat bulamayan bu çift, bir ay önce gelen elektrik faturasını yatırmayı unutmuş. Kadın, akşam işten eve gelen kocasına sevinçle demiş ki:
- Kocacığım, biliyor musun? Tam bir ay geciktim, yarın doktora gidip hemen hamilelik testleri yaptıracağım.
Ertesi gün eve elektrik idaresinden bir memur gelip uyarmış:
- Hanımefendi, tam bir aydır geciktiniz.
Kadın şok olmuş:
- Neee? Siz nerden biliyorsunuz? Olamaz böyle bir sey!..
- Ama hanımefendi, bizdeki tüm kayıtlarda tam bir ay gecikmeli olduğunuz görülüyor.
- Tamam, durumu kocama anlatacağım, o sizinle görüşür.
Kadın, olup bitenleri akşam işten eve gelen kocasına anlatmış. Kadının anlattıklarına çok sinirlenen kocası, ertesi gün elektrik idaresine gidip sormuş:
- Kardeşim, dün bizim eve kadar gelip karıma tam bir ay geciktiğimizi söylemişsin, bu ne küstahlik? Hem siz nerden biliyorsunuz bütün bunları?
- Beyefendi, bu bizim işimiz. Her şey bizim sayemizde oluyor. Biz burada yapılan her şeyin kaydını tutuyoruz. Elimizde bulunan resmi kayıtlara göre; geciken bir ay için bize borçlusunuz
- Ya ödemezsek ne olur?
- Mecburen kesmek zorunda kalırız.
- Peki, ya sonra?
- O zaman, hanımefendi mumla idare etmek zorunda kalır!..
MUTLU EVLİLİK
Adam biri, baş ağrısıyla uyanmış ve gözlerini açarken zorlanıyormuş. Gözlerini zar zor açan adam, komidinin üzerindeki bir kutu aspirinle, bir bardak su görmüş. Yatağından zar zor kalkan adam, çevresine bakmaya başlamış; ütülenmis ve güzelce dürülmüş kıyafetlerini görünce çok sevinmiş. Yatak odasının da toplanmış ve tertemiz olduğunu gören adam, aspirini eline alırken bir not bulmuş. Notu bırakan karısı "Kocacığım, kahvaltın mutfakta hazır, ben evden erken çıktım, alışverişteyim. Seni seviyorum" diye yazmış. Adam mutfağa gidip bakmış; gerçekten de kahvaltısı hazırmış, gazetesi de masanın üzerindeymiş. Tam o sırada mutfağa giren oğlu seslenmiş:
- Günaydın baba.
- Günaydın oğlum. Dün gece neler oldu?
- Hiç sorma baba. Dün gece yarısı eve geldin. Zil zurna sarhoştun; ayakta zor duruyordun, her tarafı dağıttıktan sonra salona kustun ve sızıp kaldın.
Oğlunun anlattıklarını şaşkınlıkla dinleyen adam sormuş:
- Peki oğlum, ortalık neden derli toplu? Kahvaltım nasıl hazırlandı?
- Haaa, bunlar mı? Annem seni yatak odasına sürükleyip yatağa attı, ama tam pantolonunu çıkarırken, "Çek ellerini pis orospu!.. Benim mutlu bir evliliğim var!.." diye bağırdın. O şekilde bağırman, annemin çok hoşuna gitti!..
AKLIMA GELMEDİ
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Vaktiyle reayadan haraç alındığı malum; haraç tahsildarları şurayı burayı teftiş ederlerken bir meyhanede başı açık ve hangi milletten olduğu belli olmayacak bir kılıkta oturan Bekri Mustafa'yı görünce haraç kağıdı sormuşlar. Bekri keyif haliyle onları terslemiş, onlar da yanlarındaki zabıta kuvveti ile alelacele ve yaka paça kaldırıp yola düzülmüşler. Yolda giderken bir tanıdık rastlamış, sormuş ve işi anladıktan sonra Bekri'ye:
- Müslüman olduğunu niçin söylemedin? diyince:
- Sus be kardeş aklıma gelmedi, demiş.
|