ads
DOLAR 38.84 ₺
EURO 44.14 ₺
STERLIN 52.29 ₺
G.ALTIN 4,135.77 ₺
Ç.ALTIN 6,813.52 ₺
BİLEZİK 3,800.57 ₺
BTC 106,284.36 $
ETH 2,535.94 $
BİST 9,398.93
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Avukatın Eteği, Hakimin Sakalı

Yayınlama: 8 Haziran 2019 Cumartesi 16:43 Okunma: 2455

Adalet dağıttığı sanılan yargının bir kolu, duruşmada Avukatın etek boyuna takılırken, Hakimin sakalı da görmezden gelinmiyor. Bütün bunlar,bir duruşma sırasında yaşanıyor. Yargımız, işte bu hale getirildi. O sebeple, mahkeme kapısının önünden bile geçmek istemiyorum.

    Değerli okurlarım; Haber bayatlamış gibi görünse de, öyle kolay bayatlayacak cinsten değil.

       Ülkemizde yargının tükendiği, mahkemelerde adalet dağıtmak yerine başka konulara bakıldığı, yere serilen adaletin tekrar kalkması için halkın umudunu yitirdiği, badema hiç kimsenin hak aramada umutlu olmadığı bir kere daha anlaşıldı.

      Çünkü bir mahkemede görüldü ki, artık hak aramak, hak dağıtmak yerine, bir tarafı temsil eden bayan Avukatının etek boyu, bunu sorun yapan Hakimin de sakalı davanın içine girmiş ve zabıtlara geçmişti. Gel de bu adalete, bu mahkemeye, bunların ciddiyetine ve böyle hakimlere güven ve de onun adalete inan.

    Olay, İstanbul Anadolu yakası Adliyesinin 2’ci İş Mahkemesi’nde yaşanıyor, Duruşma sırasında bayan Avukatın etek boyu Hakimin dikkatini çekiyor ve eteği ölçmüş gibi davranan hakim tepki verip, 15 cm kısa bulduğunu söylüyor. Öteki Avukat bu iddiasını onaylamayınca da, Mahkemenin Yazı İşleri Müdürünü salona çağırıp, ona onaylatıyor. Resmini çektirmek istemesi de cabası. Ve, bütün bu görüşme, konuşmaları mahkeme zaptına geçirtiyor. Sanki dava, Avukatın Etek boyu davası.

    Olay, toplanan öteki Avukatlar tarafından protesto ediliyor. Bu arada Hakimin de top sakallı olduğu kendisine söylenince, Hakim salonu terk edip, sakalını kestiriyor. Olay, bir Tiyatronun tam bir komedi sahnesi. Aslında öyle değil, yargıda  oynanan tiyatronun  tam bir rezalet sahnesi bu.

                                             HAKİM AÇIKTA !

      Olay kamuya yansıyınca, Hakim Savcılar Kurulu, bu hakimi derhal görevden alıyor. Ancak, mahkeme salonunda yaşanan bu rezalete tepkiler dinmiyor.

       Değerli okurlarım; Hiç kuşkunuz olmasın ki, bu Hakimin açığa alınması, kamuoyunun tepkisini önlemek içindir ve geçicidir. Çünkü, yönetimde öyle bir zihniyet var ki, etek boyu kısa olan nice bayanlar otobüslerde tekmelenmedi mi? Kimileri eleştirilip, aşağılanmadı mı?. Hatta bu sebeple zarar görenlere “Tahrikçi” denilmedi mi?

   Oysa, esas suçlu tecavüzcüler değil, hep bu bayanlar gösterildi. Bu olay da, onların bir parçası olmaktan öteye gitmeyecektir.

     Göreceksiniz, açığa alınan o top sakallı  Hakim, yakın bir gelecekte, daha üst bir rütbeye terfi ettirilecek ve adeta ödüllendirilecektir.

     Bendenizin de, esas üzerinde durmak istediğim husus, işte budur. Yoksa olayın oluş biçimini bir kere daha anlatmak değil. Olayı, zaten sizler de okumuş, öğrenmişsinizdir.

     Daha önceki kimi yazılarımda da belirttiğim gibi, yargı mağduru bir kimse olarak, bu ülkede hele bu dönemde adalet dağıtıldığına katiyen inanmıyorum. Anket ve araştırmalarda, yargıya olan güvenin % 80’lerden % 20’lere düştüğü ısrarla belirtiliyor.

    Buna da şükredelim. Bu oran, eğer sıfırlanmaya doğru giderse, bizim hayatımız da sıfırlanacaktır. O sebeple Adliye binalarının, Mahkeme kapılarının ve Duruşma salonlarının önünden bile geçmek istemiyorum. Haksız mıyım?