ads
DOLAR 38.95 ₺
EURO 43.90 ₺
STERLIN 52.15 ₺
G.ALTIN 4,033.90 ₺
Ç.ALTIN 6,752.87 ₺
BİLEZİK 3,766.74 ₺
BTC 104,047.16 $
ETH 2,421.31 $
BİST 9,668.36
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

C.H.P. ANAYASA MAHKEMESİ’NE Neden Gitmiyor?

Yayınlama: 16 Şubat 2017 Perşembe 08:54 Okunma: 3572

    Kendilerine sorarsanız, iktidara yeni bir koz vermemek için gitmediler. Ancak, durum öyle değil.  Başvurmuş olsalardı, bu Mahkemenin kime çalıştığı ve kimden yana olduğu, bir kere daha belli olacaktı.

    Değerli okuyucularım,  Kurum ve kuruluşlar da, resmi ya da özel olsun, haklarını aramak için bağımsız yargıya, yani mahkemelere koşarlar.

      Bu mahkemelerden en büyüğü, kuşkusuz Anayasa Mahkemesi’dir. Onun görevi, öteki mahkemelerden farklı ve çok da önemlidir. Çünkü o, kanunları, kanun yapıcıları, kısaca devletin tepesindeki yönetimi denetler.

      Biliyorsunuz, Türkiye’nin gündeminde olan ve tam 2 ay sonra Halkoylaması’na sunulacak olan  18 maddelik bir Anayasa değişikliği yapıldı.

      TBMM’de yapılan ve iktidar partisi ile MHP’nin oyları ile kabul edilen değişiklik, Anayasa’nın, değiştirilmesine dair ve halen yürürlükte olan 175 maddesine aykırı olarak oylandı ve kabul edildi.

       Yürürlükte olan Anayasa’nın 175’nci maddesi, Anayasa değişikliğinin Mecliste “Gizli oylama ile” yapılacağını açıkça belirttiği halde, başta kimi iktidar Milletvekilleri olmak üzere, Vekiller  bu gizliliğe uymadılar ve Anayasaya aykırı hareket ettiler.

      O kadar ki, liderlerine ve parti yöneticilerine şirin görünmek isteyen ve de FETÖ’cü damgası yemekten korkan kimi vekillerin, oylarını açıkça ve belli ederek kullandıkları görüldü. Bu durum,  TV kameralarına da yansıdı.

     Hatta, Sağlık Bakanı biraz daha ileri giderek, açık oy kullandığını söyleyenlere ve kendisini böylece ikaz edenlere, “Sana mı soracağım” diye, sert biçimde bir de tepki gösterdi.

      Oylama bitti, teklif kabul edildi. Cumhurbaşkanı tarafından da onandığına göre, 16 Nisan 2017 Pazar gün Halkoylamasına sunulacak hale geldi.

      Geldi, ama TBMM’deki oylama, Anayasa’ya aykırı biçimde yapıldı.

                          CHP, ANAYASA MAHKEMESİNE GİTMİYOR

     Anayasaya çok aykırı olan bu belgeli ve ispatlı durumun, Anayasa Mahkemesine gitmesi gerektiğini bilmeyen ve söylemeyen kalmadı.

    CHP’de, ilk ifadelere göre bu yüksek mahkemeye gideceğini açıkladı ancak, sonradan da vazgeçtiğini beyan etti. Hem de, Genel Başkanı tarafından.

    CHP, belki de haklıydı. Çünkü, yanlışlarını bu mahkemeye taşımasına kızan iktidar her seferinde, “Siz, sadece mahkemeye gitmeyi biliyorsunuz. Halka gitmekten kaçıyorsunuz.” diyerek, kendini haklı göstermeye çalışıyordu.

    Bütün bunlara rağmen kanaatim o ki, CHP ne pahasına olursa olsun Anayasa Mahkemesine gitmeli ve oylamanın Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu ifade edebilmeliydi.

     Hiç kuşkusuz ki, iki üyesi FETÖ’cülükten tutuklu olan Anayasa Mahkemesi, bu kadar açık bir Anayasa ihlaline rağmen, CHP’nin başvurusunu reddedecek ve iktidarı halkı bulacaktı.

    Uyduracağı bir gerekçe ile, oylamanın Anayasaya uygun olduğuna dair bir karar verecekti.

     Bendenize sorarsanız, varsın versin. Hiç değilse, bu mahkemenin tarafsız olmadığı, her seferinde iktidardan yana olduğu, bir kere daha ortaya çıkmış olacaktı.

     Ne var ki, CHP bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemedi, isteyemedi. İyi olmadı.

           Oy Sandıklarına Dikkat!

     İki ay sonra yapılacak olan Referandumda, en büyük tehlikenin oy sandıklarında olabileceği ifade ediliyor.

     Oyların dökümü ve sayımı sırasında yapılabilecek katakulliler ve zabıtların birleştirilerek merkeze iletilmesi ve rakamlar üzerinde yapılabilecek oynamalar, oylamanın sonucunu pekala değiştirebilir.

     Madem ki, oylamanın sonucuna rıza göstermek gerekiyor, o halde oylamanın çok dürüst yapılması, böylece halkın iradesinin tecellisinin doğru olduğunun anlaşılması  lazım.

      Görüştüğüm kimi vatandaşlar, olabilecek katakulliden korktuklarını, o sebeple oylamaya katılmak istemediklerini, yani sandığa gitmeyeceklerini söylüyorlar.

    Oysa, halkımızın birinci görev olarak, kimden yana olursa olsun oylamaya katılması ve iradesini beyan etmesi gerekiyor.

     Tekraren ifade edelim ki, sandıkları izlemeye ve denetlemeye yetkili olan herkesin, oylamanın dürüst yapılması için gayret göstermesini bekliyoruz.