Tavşan ormanda koşuya çıkmış. Biraz ileride ağaçta asılı duran maymunu görmüş. Maymun kardeş. Bu mevsimde böyle tembellik yapılmaz. Hadi beraber koşalım demiş ve başlamışlar maymunla birlikte koşmaya. İleride miskin miskin yatan bir geyik görmüşler. Tavşan ona da seslenmiş. Hey geyik kardeş. Bu güzel havada böyle yatılır mı hadi sende bize katıl spor yapalım sağlıklı yaşayalım. Üçü birlikte koşmaya başlamışlar. Biraz sonra da ağaç altında gölgede uyuyan ormanlar kralı aslanı görmüşler. Tavşan ona da seslenmiş. “Kralım hadi sende bize katıl da koşu yapalım. Sen kralsın herkese örnek olman lazım.” Kral hemen yerinden kalkıp tavşanı tuttuğu gibi tokatlamış ve fırlatmış. Maymun ve geyik, “aman kralım neden yaptın bunu tavşan size ne yaptı sadece sağlığınız için sizi koşturmak istedi. Aslan, “ya bırakın şunu ne sağlığı bu her akşam sabaha kadar içip içip, sabah ya peşine milleti katıp koşturuyor boş yere.”
Sincap ve Maymun
Üç tane sincap ağaca çıkmış kafaları çekiyorlarmış. Maymun da diğer ağaçtan bunları izliyormuş. Şişe bir Sincap’tan diğer sincapa gidiyormuş. Maymun belli bir süre bunları izledikten sonra bakmış sincaplar dan biri artık dayanamayıp ağaçtan düşüp basılmış. Diğerleri farkına varmadan maymun hemen düşen sincapın yerini almış. Şişe tekrar birer yudumdan sonra dolaşmaya başlamış ama tam maymuna gelinde sıra atlayıp diğer sincapa geri geliyormuş. Bir, iki, üç derken artık maymun sormuş, “eee bana neden vermiyorsunuz? sincaplardan biri cevap vermiş. “Oğlum sen bırak artık baksana maymuna dönmüşsün.”
El Salla Yeter
Sarhoş adam uzun süre taksi beklemiş ve sonunda bir taksi durağı bulmuş ve taksiye binmiş. Adamın sarhoş olduğunu gören taksici, “çok sarhoşsun, arabayı berbat edeceksin” deyip adamı taksiden indirmiş. Adam bu duruma içerleyerek evine yürüye yürüye gitmiş. Ama aklında da taksiciden intikam almak varmış. Ertesi gün aynı taksi durağına gitmiş. Bakmış ki dünkü taksici 3. sırada müşteri bekliyor. En öndeki taksiye binmiş. Taksiciye “gideceğim yerin fiyatının 10 katını vereceğim. Ama vardığınızda sende benim her istediğimi yapacaksın” deyip teklif sunmuş. Tabi taksici kabul etmemiş. Hemen arkasındaki taksiye binmiş ve aynı teklifi sunmuş ve aynı cevabı almış. Sıra gelmiş akşamki taksiciye. Taksiye binmiş ancak adama aynı teklifi sunmamış, sadece “gideceğimiz yerin 10 katını sana vereceğim. Ama ilerideki taksilerin yanından geçerken adamlara gülerek el sallayacaksın.” Tabi adam bunu hemen kabul etmiş ve taksicilerin yanından da geçerken el sallamış. Diğerleri, “vay be bizimki de yolunu farklı şeylerden de buluyormuş.” Kaynak: Fıkralar.com
LEYLEĞİ KUŞA BENZETMİŞ
Nasreddin Hoca’ya bir gün komşunun kızı, pencereden başını sarkıtıp: – Hocam, demiş, leyleği havada görmek gezmeye yerde görmek yatmaya, bacada görmek de birine sevdalanıp baca gibi tütmeye delalet edermiş. Doğru mu bu? Hikâye bu ya, o güne kadar hiç leylek görmemiş olan Nasreddin Hoca merakla sormuş: – Leylek de ne oluyor? – Bak Hocam, demiş komşu kızı, biri sizin bacada? Hoca başını çevirip bacaya bakmış. Gözlerine inanamamış. Geri dönüp sezdirmeden bacaya çıkmış. Bir hamlede leyleği yakalayıp eve getirmiş. Kuş dese benziyor gibi ama, değil. Eline makas mı almış, yoksa bıçak mı almış, orası bilinmez; hayvancağızın gagasını, bacağını, kanadını bir güzel düzelttikten sonra: – Eh, demiş, şimdi kuşa benzedin!
GÜZEL SÖZ
Birine yardım etmek istiyorsan sakın bir büyüklük yapıp akıl verme, Keza geriye kalan sana yetmeyebilir… (Dylan)
|