|
|||
TELEFON FATURASI | |||
Tekin Sönmez | |||
Adamın biri, 3000 lira civarındaki telefon faturasını görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş, hemen ayrıntılı fatura istemiş. Ayrıntılı fatura gelmiş; aranan bütün numaralar adamın arkadaşlarına ve dostlarına aitmiş. Adam "Bu nasıl olur? Ödeyeceğiz mecburen" demiş. Adamın gözü o sırada papağanına takılmış, bir an tereddüt etmiş ve papağanı gözetlemeye karar vermiş. Gece olunca, papağan kafesinden çıkmış, telefonun basına gidip rehberi açmış: adamın arkadaşlarını tek tek arayıp saatlerce konuşmaya başlamış. Adam sinirden çıldırmış bir şekilde papağanı yakalamış ve kanatlarından duvara çiviledikten sonra demiş ki:
- Bir hafta burada asılı kal da aklın başına gelsin, çek bakalım cezanı!..
Papağan bir bakmış ki; karşı duvarda çarmıha gerilmiş Hazreti İsa duruyor. Hemen muhabbet başlamış:
- Birader, sen ne zamandan beri buradasın?
- 2000 yıldır buradayım.
- Ohaaa!.. Nereleri aradın lan öyle?
SİVİLCELER
Neredeyse dümdüz denecek kadar küçük göğüslü bir kadın, eninde sonunda kendine bir sütyen almaya karar vermiş ve bir iç çamaşırı mağazasına girmiş, satıcı kıza sormuş:
- 50 beden sütyeniniz var mı?
Tezgahtar kız kahkahalarla gülmeye başlayınca, kadın büyük bir hayal kırıklığı içinde başka bir mağazanın yolunu tutmuş. Yine aynı şekilde aşağılanarak reddedilmiş. Kadının morali o kadar bozulmuş ki, son kez ve bütün cesaretini toplayarak kadın iç çamaşırları satan daha büyük bir mağazanın kapısından içeri girmiş ve önüne çıkan ilk görevlinin karşısında bluzunu yırtarak bağırmış:
- BUNLARA İYİ BAKIN!.. BUNLAR İÇİN BIR ŞEYİNİZ VAR MI?
Marketteki görevli adam bir gördüklerine, bir de kadına bakmış ve cevap vermiş:
- Hanımefendi, sivilceler için ürünlerimiz dördüncü reyonda!..
BEN ÇEKİLİRİM
Dünya nimetlerine önem vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.
İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir…
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der.
Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir : “Ben çekilirim!”
BULGAR PEHLİVANI
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Kanuni spora meraklıdır. Bir gün saltanat kayığı ile dergahın iskelesine yaklaşır ve Yahya Efendi'yi alıp, Yeniköy Çayırı'na götürür. Burada güreşler vardır. Ancak hiç hesapta olmayan şeyler olur. Nereden geldiği bilinmeyen Bulgar asıllı bir pehlivan bizimkileri duman eder. Adam insan azmanıdır, bacakları kök salar çınar gibi. Koca koca yiğitler çaresiz kalırlar. Bırakın yenmeyi, yerinden kıpırdatamazlar. Adam her yıktığı Türkün ardından kahkahalar atar, haçını öperek tamenna çakar. Yerli Rumlar sevinçten çıldırırlar. Kanuni mi? Kahrolur tabii. Yahya Efendi bakar Padişah çok üzülüyor, çıkar meydana ve akıllara durgunluk bir pazarlık yapar.
-Yenilen, yenenin dinini kabul edecek tamam mı? der.
Bulgar pehlivanı bıyıklarını burarak güler, teklifi kabul eder. Ancak bu aksakallı ihtiyar karşısında eli ayağı tutmaz olur. Adalelerinde güç, derman kalmaz. Yahya Efendi onun sırtını yere vurur mu bilmiyoruz, ama nefsini ve kibrini yerden yere vurur. Gözünü ve gönlünü açar. Sayfa sayfa hakikatleri aralar. Pehlivan diz çöker, iman eder.
|
|||
Etiketler: TELEFON, FATURASI, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.