İki deli hastaneden kaçmışlar o kadar koşmuşlarki şehrin ortasına geldiklerinde nefes nefese kalmışlar. Aksilik ikisininde acil tuvalet ihtiyacı gelmiş, büyük olan ordan geçen genç bir delikanlıya:
- Afedersiniz burada tuvalet var mı? Arkadaşla çok şıkıştık!
Deli olduklarını anlayan genç; ilerde cadde ortasında duran çöp varillerini göstererek: "İşte burası tuvalet" demiş, dalga geçmek için. Bizimkiler hemen çöp varillerinin üzerine çıkarlar. Büyük tuvaletlerini yapmaya başlarlar. Bu arada delileri gören halk seyretmek için etrafına toplanır. Bir kalabalık bir kalabalık büyük deli yanındaki deliye:
- Ulan iyi ki acele etmişiz; şu tuvalet sırasına bak, geç kalsak bayağı beklerdik!...
BALIK TUTUYORUM
Deli duvara oturmuş, elindeki oltanın ucunu da sokağa sarkmış. Yoldan geçen biri soruyor:
- Orada balık mı tutuyorsun sen? - Hayır alık tutuyorum! - Tutabildin mi bari? - Çoook ... Seninle 23 oldu!
NEFES ALAMIYORUM
Yaşamaktan iyice bıkan delilerden biri intihar etmeye karar verir. Eline bir ip alır ipi önce beline sonra yüksek bir ağaca bağlar. Başlar sallanmaya. Durumu farkeden gardiyan sorar: - Sen ne yapıyorsun?
Deli: -İntihar ediyorum, der.
Gardiyan: - Hiç öyle intihar edilir mi ipi beline bağlayacağına boğazına bağlasana, der.
Deli: - Onu da denedim ama o zaman nefes alamıyorum, der.
EL ARABASI
Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş. Bunu gören doktor, demiş ki: - Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı!
Deli hemen cevaplamış: - Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm. Akşama kadar kum taşıttırdılar. Enayi miyim ben!...
JİM VE MARY
Jim ve Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken; Jim aniden suya atlayıp dibe batar. Bunu gören Mary, hemen suya atalayıp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranaşı olay olur. Bunu duyan başhekim de; Mary'nin artık iyileştiğini ve derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler hazırlanır. Başhekim taburcu edileceği müjdesini vermek için Mary'nin yanına gider:
- Sana bir iyi, bir de kötü haberim var. İyi haberim; kahramanca davranışından ötürü anladık ki, akli dengen tamamen yerinde ve artık taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince... Kurtardığın hasta... Jim... İntihar etmiş... Az önce odasının banyosunda, kendini asmış olarak bulundu!
Mary gayet sakin yanıt verir: - O intihar falan etmedi ki!... Ben astım onu oraya... Kurusun diye!... Kaynak: Sihirli hikayeler.com Kalın sağlıcakla
MAVİ BONCUK
Hikâye bu ya, Nasreddin Hocanın iki hatuncuğu varmış. Kadınlar birbirlerini kıskanırlar, hangimizi daha çok seviyorsun diye adamcağızın başının etini yerlermiş. Hoca iki tane mavi boncuk almış. Birbirinden habersiz, ikisini de ayrı ayrı çağınp “Bak,” demiş, “bu mavi boncuk en çok seni sevdiğimin işareti!” Ne zaman Hoca’ya:
– Gönlün ikimizden hangisinde, diye, sorsalar, Hoca: – Mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır, dermiş.
|