Sıla, şarkıcıymış, Ahmet ise onun Sevgilisi. Ahmet, Sıla’yı dövmüş.Üstelik sırtında şişe kırmış. Yazık, bütün millet bunu konuştu, buna üzüldü. Ağlayanlar bile oldu. Vah! Vah! Vah!
Değerli okurlarım; Türk halkının başka hiçbir derdi, hiçbir sıkıntısı kalmadı. Birbirlerini dost edinen iki kişiyi günlerce konuştu. Hala konuşuyor. Çünkü, muhterem (!) basınımız ve çok muhterem(!) televizyonlarımız, onu haber bültenlerine kattılar ve ilk sıralarda haber olarak verdiler.
Kimdir bu Ahmet Kural, kimdir bu Sıla? Ahmet, dizi film dedikleri hayali oyunlar ve ahlakı örseleyen söz ve görüntülerle Türk toplumunu oyalayan filmlerin oyuncusu, Sıla ise kimi sahnelere çıkıp şarkı söylüyormuş.
Birbirini sevmişler ve dost tutmuşlar. Yani, Sıla Ahmet’in ”metres” i olmuş. Bunu duyanlar, “Yahu bizim santimetremiz bile yokken, Ahmet’in metresi var.” demişler. Kıskançlık.
Bu satırların yazarı olarak bendeniz ikisini de hiç görmedim, tanımadım. Onları tanımakta geciktiğim için çok, ama çok üzüldüm(!)
Onları, Ahmet Sıla’yı azıcık dövdüğü haber olunca tanıdım. Bunlar, tuttukları bir evde nikahsız ve sorumsuz olarak yaşarken birbirlerine önce sarılmışlar, sonra darılmışlar.
Ahmet, önce Sıla’ya bir tokat atmış, peşinden de eline geçirdiği bir şişeyi Sıla’nın sırtına fırlatmış. Birazcık canı acıyan Sıla, bunun üzerine mahalleyi ayağa kaldırıp, Ahmet beni dövdü demiş.
Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Siz kimsiniz, evli misiniz, Evli değilseniz, bir evde ve bir arada işiniz ne?” dememiş.
Dayak yemeye alışık olan kimi kadınlar, Sıla’nın peşine düşmüşler ve “Biz Sıla’yı dövdürmeyiz. Sıla’ya kalkan eller kırılsın” deseler de, Sıla hüngür hüngür ağlamış.
Savcılığa çağrılan Ahmet, çok sayıda TV kamerasını ve mikrofonunu görünce, saçlarını düzeltip, başını yana çevirerek mikrofonlara çok büyük laflar etmiş. Aferin Ahmet’e.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Benim de, çok üzüldüğüm ve Sıla’ya üzülüp ağlamamak için kendimi zor tuttuğum bu olayın sonunda oluşacak iki ihtimal var.
Birincisi, Ahmet en azından bir ilçemizden Belediye Başkan adayı olarak gösterilir. Onu aday gösterecek parti CHP olabilir. Çünkü, Kemal Kılıçdaroğlu ikisini de arayıp geçmiş olsun demiş.
Yufka yürekli merhametli halkımız da, silme oy vererek Ahmet’i Başkan seçer ve bu acılar biter. Sıla, nikahsız da olsa Ahmet’e döner.
Tekrar Sıla’ya gelince, İstanbul’daki bütün Gazinolar, Sıla’yı assolist yapmak için sıraya girerler ve Sıla sahnelerin bulunmazı olabilir.
Bu arada, dizi filmler için Ahmet’in kapısı daha çok aşındırılır.
Geçim derdiyle boğuşan aziz milletimiz ise, Sıla ile Ahmet’in durumuna üzülürken, bir teselli olarak doğan erkek çocuklarına Ahmet, kız çocuklarına da Sıla adını verebilirler.