ads
DOLAR 38.70 ₺
EURO 43.57 ₺
STERLIN 51.70 ₺
G.ALTIN 3,950.18 ₺
Ç.ALTIN 6,566.13 ₺
BİLEZİK 3,662.58 ₺
BTC 103,451.92 $
ETH 2,581.40 $
BİST 9,650.97
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Bu Ülke Batmaz!

Yayınlama: 21 Eylül 2018 Cuma 10:59 Okunma: 2650

Ana caddeleri bırakın, sokaklar Otopark olmuş. Bakkaldan bir şişe su almak için, caddede ya da sokakta aracını park edecek yer bulamıyorsun. Çünkü, her taraf araçla dolmuş. Sahi, bu memlekette arabası olmayan kaldı mı acaba?

   Değerli  okuyucularım,  Yaşadığımız sosyal hayat bizim geçim durumumuzu da ortaya koyuyor. 1970’li yıllarda, Kadıköy’den Sirkeci’ye, Sirkeci’den Kadıköy’e  toplu geçen insanların, Vapurdan indikten sonra  çevreleriyle  pek ilgilenmeyip, başlarının öne eğik olduklarını ve sadece önlerine baktıklarını görürdüm. Çünkü, bu kişiler etraflarına bakmak yerine her biri bir düşünceye dalıp, sadece  yere bakıyorlardı.

     Bu tavrın ve düşüncenin ne olduğunu, bir Sosyolog dostuma sordum. “Geçim sıkıntısı” dedi. Ve ekledi, “İnsanlar, evlerine nasıl bakacaklarını,  çok kere borçlarını nasıl ödeyebileceklerini düşünür, bunun için de etraflarına değil, hep yere bakarlar” demişti.

     Zaman geçti, durum pek değişmedi. Şimdi ise, o günleri hatırlayıp, Vapur gibi toplu taşıtlardan inenleri izliyorum, artık yere doğru değil, çoğunluk ileriye doğru bakıyor ve çevresiyle de ilgileniyor.

                                         DÜŞÜNCELER AZALMIŞ

     Sosyolog dostumun tespitine bakılırsa, insanlar kafalarındaki düşüncelerin çoğundan kurtulmuş. Pek tabii ki geçim derdi, geçinmeyi düşünmek de gerilerde kalmış.

      Geçinmek, ev geçindirmek, varsa çocuklara ya da hane halkından olan yaşlılara bakabilmek, geçinmenin ölçülerindendir. Hele, kendi evi  yerine  kirada  oturuyorsa , geçim biraz daha zor oluyor demektir.

     Ülkemizde yıllara göre nüfus sürekli artsa da, artık mesken edinmenin daha kolay olduğu ve halkımızın bir çoğunu kira derdinden kurtulduğu anlaşılıyor.

                                         YA,  O ARABA SEVDASI

    Bir zamanlar araba sahipleri ve özellikle kullandıkları arabaları özenti ve hayranlıkla izlenirken, hatta daha fiyakalı arabaların sadece hayalleri kurulurken, devir tamamen değişti.

   Sürekli yeni  yolların, üstelik daha geniş ve de trafiğe uygun Oto yolların yapılmasına rağmen, bu yollar da artık arabadan geçilmiyor.

    Daha da önemlisi şehir içleri, hatta köy meydanları arabalarla doldurulmuş. Şehirlerdeki paralı Otoparklarda bile, yer bulmak zor. Bulursanız da, saatle kalabiliyorsunuz.

  Bu demektir ki, bir zamanlar özenle, merakla ve iştahla seyredilen o arabalar, artık hemen herkesin altında.

    Şehir içinde, bakkaldan bir şişe su almak için, yol kenarında arabanızı park edecek bir boşluk bulamıyorsunuz. Nereye baksan her taraf araba, Yol kenarları, üstelik kimi yerlerde çift sıra arabalarla dolmuş.

    Kime sorarsanız sorun, arabayı artık fiyaka değil, bir ihtiyaç gibi gösteriyorlar. Yoksul bildiğimiz kişilerin altında bile, üstelik son model arabalar görülüyor.

    Merhum Turgut Özal haklı olarak, “Ben vatandaşa araba temin ederim, ancak sürekli benzinini nereden bulacaklar?” demişti, ama o vatandaş arabasını bulduğu gibi, 7 liraya yaklaşan ve dolarla yarışan benzini de buluyor.

    Yukarıda sözünü ettiğim o Sosyolog dostumla bu durumu, bir kere daha  konuştuk. Bu defa şöyle dedi. “Geçim derdi olan, araba üstelik öyle pahalı ve son modellerini alamaz. Görünen o ki, halkın göze batan ve sorun edeceği bir geçim derdi yok. O nedenle, herkesin arabası var. Emekliler bile halinden memnun ki, onların da arabaları var. Arabası olmayan emekli kalmadı.” deyince,  ben de, “ Peki, bu memleket batar diyorlardı, ne oldu?” deyince,  Sosyolog dostum hiç düşünmeden, “Bir ülkenin  Cumhurbaşkanı,  7 Lüks uçağı varken 8’ncisini ve dünyanın en pahalı uçağını  alabiliyorsa, o ülke batmaz.” diyordu..

     Varın, yorumunu siz yapın.