Tekin Sönmez

BÜYÜKYONCALI’nın TARİHİ OKULU Yıkılıyor!

Yayınlama: 22 Mart 2019 Cuma 17:21 Okunma: 3278

BÜYÜKYONCALI’nın TARİHİ OKULU  Yıkılıyor!. Herkes önünden geçiyor ve bugüne kadar yıkılıp yıkılmadığına merakla bakıyor. Oysa, bu Okulun Saray’daki Ayaspaşa Camii gibi, tarihi bir değeri ve geçmiş neslin gizli kalmış anıları var. Hani, Belediyeler nerede?

Değerli okurlarım;  Bazen düşünüyorum da, Ayaspaşa Camii 487 seneden beri nasıl ayakta kalabilmiş? İki ihtimal aklıma geliyor, ya binanın temeli çok sağlam ve duvarları en az bir metre ve taştan olduğu için. Ya da, eskidikçe tarihi değeri anlaşılmış ve o sebeple korunmuş ve yıprandıkça onarıldığı çin.

İşte, Büyükyoncalı Mahallesinde de öyle bir bina var. Büyükyoncalı’nın ilk yapılan İlkokulu. Hani, kısa bir süre önce, önüne Atatürk Kültür Merkezi yazılıp ta, böyle bir merkez olamayan okul binası. İşte, onun geçmişi de asırlık. O da, bir taş bina. O da, merkezde ve ana caddenin üzerinde. O da bir zamanlar,Cami gibi ilim, bilim veren bir kurumdu.

Eskidi, ihtiyacı karşılamayınca da, yeni okullar yapıldı ve kaba tabirle pabucu dama atılmak istendi.

Bulunduğu yer, Büyükyoncalı’nın tam ortasında, Çerkezköy’e giden yolun üstünde ve geniş bir bahçenin içinde. İki normal katı, bir de bodrumu var. Bahçesi, Açıkhava Düğün Salonu gibi.

HİLMİ MERİÇ UNUTULMAZ

Okulu, 1950’li yılların başından beri tanırım. O yıllarda okulun  Başöğretmeni (şimdiki Müdürü) Hilmi Meriç’ti. Merhum Meriç, bu okulda uzun yıllar çalıştı ve okulun adeta simgesi oldu. Şimdiki nesil onu tanımaz, ama her gün önünden geçtikleri okulun acıklı  halini görür.

Okul, tamamen terkedilmiş durumda. Büyükyoncalı Belde olduğunda, Belediye Başkanları olan Necati Sezer ve Nurettin  Yılmaz’a ısrarla söyledim. “Bu tarihi binayı yıkılmaya terk etmeyin. Bu bina Büyükyoncalı’nın simgesidir. Merdivenlerden çıkıp da, giriş kapısına sırtınızı dönüp baktığınızda, okuyacağınız kitabe, onun tarihini çok iyi anlatır. Bu okulda belki siz okumadınız, ama babalarınız dedeleriniz okudu. Bu tarih yıkılmasın ve kaybolmasın.” dedim, ama dediğimle kaldım.

Daha sonra da, durumu Saray Belediyesi ve nihayet Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi nezdinde takip ettim.

Olumlu cevaplar aldım. Çok haklı olduğumu ve konun üzerine gideceklerini, hatta gitmeye başladıklarını söylediler.

Değerli okurlarım, 31 Mart günü yeni Belediye Başkanları seçilecek. Dikkat ediniz, hiç kimse bu okulun bu acıklı durumuna dokunmuyor ve bu tarihi binayı kurtarmaktan söz etmiyor.

Ben artık, olumlu da olsa söylenecek olan sözlere inanamıyorum Çünkü o sözler bana, şarkıcı Ajda Pekkan’ın o meşhur şarkısını hatırlatıyor,

Palavra! Palavra! Palavra!

Herkes önünden geçiyor ve bugüne kadar yıkılıp yıkılmadığına merakla bakıyor. Oysa, bu Okulun Saray’daki Ayaspaşa Camii gibi, tarihi bir değeri ve geçmiş neslin gizli kalmış anıları var. Hani, Belediyeler nerede?

Değerli okurlarım; Bazen düşünüyorum da, Ayaspaşa Camii 487 seneden beri nasıl ayakta kalabilmiş? İki ihtimal aklıma geliyor, ya binanın temeli çok sağlam ve duvarları en az bir metre ve taştan olduğu için. Ya da, eskidikçe tarihi değeri anlaşılmış ve o sebeple korunmuş ve yıprandıkça onarıldığı çin.

İşte, Büyükyoncalı Mahallesinde de öyle bir bina var. Büyükyoncalı’nın ilk yapılan İlkokulu. Hani, kısa bir süre önce, önüne Atatürk Kültür Merkezi yazılıp ta, böyle bir merkez olamayan okul binası. İşte, onun geçmişi de asırlık. O da, bir taş bina. O da, merkezde ve ana caddenin üzerinde. O da bir zamanlar,Cami gibi ilim, bilim veren bir kurumdu.

Eskidi, ihtiyacı karşılamayınca da, yeni okullar yapıldı ve kaba tabirle pabucu dama atılmak istendi.

HİLMİ MERİÇ UNUTULMAZ

Okulu, 1950’li yılların başından beri tanırım. O yıllarda okulun Başöğretmeni (şimdiki Müdürü) Hilmi Meriç’ti. Merhum Meriç, bu okulda uzun yıllar çalıştı ve okulun adeta simgesi oldu. Şimdiki nesil onu tanımaz, ama her gün önünden geçtikleri okulun acıklı halini görür.

Okul, tamamen terkedilmiş durumda. Büyükyoncalı Belde olduğunda, Belediye Başkanları olan Necati Sezer ve Nurettin Yılmaz’a ısrarla söyledim. “Bu tarihi binayı yıkılmaya terk etmeyin. Bu bina Büyükyoncalı’nın simgesidir. Merdivenlerden çıkıp da, giriş kapısına sırtınızı dönüp baktığınızda, okuyacağınız kitabe, onun tarihini çok iyi anlatır. Bu okulda belki siz okumadınız, ama babalarınız dedeleriniz okudu. Bu tarih yıkılmasın ve kaybolmasın.” dedim, ama dediğimle kaldım.

Daha sonra da, durumu Saray Belediyesi ve nihayet Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi nezdinde takip ettim.

Olumlu cevaplar aldım. Çok haklı olduğumu ve konun üzerine gideceklerini, hatta gitmeye başladıklarını söylediler.

Değerli okurlarım, 31 Mart günü yeni Belediye Başkanları seçilecek. Dikkat ediniz, hiç kimse bu okulun bu acıklı durumuna dokunmuyor ve bu tarihi binayı kurtarmaktan söz etmiyor.

Ben artık, olumlu da olsa söylenecek olan sözlere inanamıyorum Çünkü o sözler bana, şarkıcı Ajda Pekkan’ın o meşhur şarkısını hatırlatıyor,

Palavra! Palavra! Palavra!