Fenerbahçe'linin biri berberde saçını kestiriyormuş. Berberin durduk yerde "İlk gittigin maçı anımsıyor musun?" diye soracağı tutmuş: "Evet, ne olacak?" demiş bizimki sinirli sinirli.
- Hangi maçtı? - Bir Galatasaray maçıydı.
- Sami Yen'de mi? - Evet, oradaydı.
Aradan bir iki dakika geçmiş. Berber yeniden sormuş: - Hangi maçtı demiştin? - Galatasaray maçı.
- Nerede?... Nerede?... - Sami Yen dedik ya!
Bir-iki dakika sonra yine aynı hikaye: - Demek hayatta gittigin ilk maç bir Galatasaray - Fenerbahçe maçıydı ha? Bizimki sinirlenerek:
- Evet be, Galatasaray maçı dedik ya !... Berber birkaç dakika sonra aynı konuyu bir daha açmaya kalkışınca bizimki isyan etmiş:
-Kardeşim, ilk gittiğim maçın Galatasaray maçı olduğunu elli kere söyledim. Niye yeniden yeniden soruyorsun?
Berber açıklamış: - Galatasaray deyince saçların diken diken oluyor... Daha rahat kesiyorum!...
BOKSÖR İki eski boksör bir gün eski günlerden konuşuyorlarmış. Ve tabi hangisinin daha iyi olduğunu birbirine ispatlayacaklarmış. Biri diğerine: - Ben adama bir sağ vurdum ki herif ringin 3-4 metre uzağına fırladı, demiş.
Diğeri: - O da bir şey mi? Ben adama öyle bir vurdum ki; ikinci raunda bilet almak zorunda kaldı!...
MAÇ
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri: - Maça gitmiyor musun? - Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri: - Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Bana da tıpkı senin gibi karım izin vermiyor!... Kaynak: Sihirli hikayeler.com Kalın sağlıcakla.
Mademki Ekmeğin Var Ne Diye Yemiyorsun? Hoca bir iş icabı Konya’ya gitmiş. İşi orada kalsın; şadırvanda abdest alırken olacak, kesesini düşürmüş. Meteliksiz kalmış. Konya’nın havasından mıdır, nedir açlıktan başı dönmeye başlamış. Ayakları Hoca’yı bir fırının önüne götürmüş. Bir müddet ekmekleri seyrettikten sonra içeri girip fırıncıya: – Arkadaş, demiş, senin mi bu fırın? – Benim, demiş, fırıncı… Ekmek mi yapıyorsun? – Gördüğün gibi, evet. – Şimdi, bu finn dolusu ekmeğin hepsi senin mi yani? – Evet, benim… Ne oldu? – Yahu, ne diye yemiyorsun?
|