Üç deli, akıl hastanesinden kaçmaya karar vermişler, ama üçüncü katta olduklarından işleri biraz zormuş, en yaşlılarının aklına bir fikir gelmiş:
- Hergün bir çarşaf çalacağız, birbirlerine bağlayıp pencereden ineceğiz, üç çarşaf, üç gün sonra özgürüz!..
Anlaştıkları gibi her gün bir çarşaf çalmışlar, üçüncü gün, üç çarşafı birbirine bağlamışlar, en küçüklerini denemesi için aşağıya sarkıtmaya karar vermişler:
- Şimdi deneme zamanı, en küçüğümüz çarçafları denesin.
En küçükleri bağlanan çarşaflardan aşağı inmiş ve bir süre sonra nefes nefese tekrar yukarı çıkmış. En yaşlı deli sormuş:
- Ne oldu?
- Mahvolduk, bittik, işimiz zor!..
- Niye?
- Çarşaf otuz santim uzun geldi, makas lazım!..
LİSTE
Adamın birini kuduz köpek ısırmış. Ama adam çok vurdumduymaz olduğu için, "Bugün iğne olurum, yarın iğne olurum." derken iş işten geçmiş. Adam, doktora başvurup da kuduz olduğu gerçeğini anlayınca, hemen bir kağıt kalem isteyip uzun uzun bir şeyler karalamaya başlamış. Doktor uzun süre beklemiş, bir ara dayanamayıp hayretle sormuş:
- Vasiyetnameniz bu kadar uzun mu?
- Vasiyetname hazırladığımı söyleyen kim doktor? Ben ısıracağım kişilerin listesini yapıyorum!..
LOTO
Karadenizli işadamı Temel'in işleri çok kötü gidiyormuş. İflas edince yardım için Tanrıya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya:
- Allahım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim. Eğer yakın zamanda elime para geçmezse, evimi de kaybedeceğim. Lütfen Lotoyu kazanmamı sağla.
Ertesi gün o haftanın loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir loto çekilişi öncesinde Temel yine dua etmiş:
- Allahım, işyerimi kaybettim, evimi kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lüften yarınki lotoyu kazanmamı sağla.
Ertesi gün lotoyu yine bir başkası kazanmış. Sonraki loto arefesinde Temel yine dua etmeye başlamış:
- Allahım, beni unuttun mu? İşyerimi, evimi, arabamı kaybettim, çok zor durumdayım. Ne olur Allahım, lütfen bu seferki lotoyu kazanmamı sağla da; işlerimi yoluna koyayım.
Birdenbire ortalık ilahi bir beyaz ışıkla aydınlanırken, gök aralanmış ve Tanrı seslenmiş:
- Ey sevgili kulum Temel, Lotoyu kazanmak için önce Loto bileti alıp, loto oynaman lazım!..
SULTAN ELİMİZE SU DÖKÜYOR!
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Azîz Mahmûd Hüdâyî bir gün, Sultan I.Ahmed Hanla sarayda sohbet ediyordu. Bir ara abdest tâzelemek istedi. İbrik ve leğen getirdiler. Pâdişâh hocasına hürmeten ibriği eline aldı ve abdest suyunu döktü. Sultan Ahmed Hanın annesi de kafes arkasında havluyu hazırlamıştı.
Vâlide Sultan kalbinden;
- Azîz Mahmûd Hüdâyî'nin bir kerâmetini görseydim, diye geçirmişti.
Bunun üzerine Mahmûd Hüdâyî, Vâlide Sultan'ın gönlünden geçenleri anlayarak;
-Hayret! Bâzıları bizim kerâmetimizi görmek isterler, Sultan elimize su döküyor, muhterem vâlidelerinin havlu hazırlıyor bundan daha büyük kerâmet mi olur? buyurdu.
Şehid Oldu İki Gâzi...
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Hasırcızade'den bir gün yeni Müslüman olmuş yoksul bir gayrimüslim için yardım istemişler. Mehmet Ağa da o zamanın en değerli parası olan iki tane "El-Gâzi" altını yardımda bulunmuş. Fakat arkasından bir nükte savurmadan edememiş:
-Müslüman oldu bir Kâfir, şehid oldu iki Gâzi.
|