Saray Eski Belediye Başkanı Nazmi Çoban, arkasında bıraktığı borçların haddi hesabı yok..! Mevcut başkan, şu ana kadar Çoban’ın borçlarını açıklamasa da, zaman geçtikçe alacaklılar kendiliğinden ortaya çıkıveriyor.

Böyle giderse,  Saray Belediyesi’nin borçların ardı arkası kesilmeyecek. Asıl belediyenin kamu kurumlara olan borcu daha büyük rakamlara tekabül ediyor. Çoban,  belediyenin kaynaklarını doğru kullanmadı. Belediye’yi  tam bir borç batağına soktu. Mevcut başkan ise, bu borçlardan nasıl kurtulacağına dair çıkış yolu arıyor. Ama nafile…  Anlaşılan o ki; mevcut başkan çıkış yolu bulmaktan da zorlanıyor.

SANAYİN OLMADIĞI BİR İLÇEYİZ

Saray ilçesi Tekirdağ’ın en ufak ilçelerden biri. İlçede görev  başına gelen yerel yöneticilerin hayal gücü büyük ama beceri sıfır. Belediye’nin gelir kaynağı ise, rutin gelirlerin haricinde yok denecek kadar az.  Sanayin olmadığı, tarım alanlarında büyük bir kısmı ise el değiştirmesi ve mevcut olan tarım arazilerin bir kısmı da üreticilerin istedikleri ürünleri alamamaları çiftçiyi zor durumda bırakmakta. Buna bir de devletin yanlı ve yanlış ithal politikası eklenince ve  çiftçiye yeterince destek sağlayamaması yerli üretimi her geçen yıl iflas eşiğine götürmekte. Ayrıca ilçemiz bacasız sanayiye,  turizme ve kentleşemeye  açık olan bir yerleşim alanı. Buradaki sorun tamamıyla yerel yöneticilerin basiretsizliği ve beceriksizliğinden oluşmaktadır. Hal böyle olunca ilçemiz bir türlü gelişmemektedir.

ÇOBAN, SARAY’A ÇOK BÜYÜK İHANET ETTİ..!

Saray, Turizm cenneti. Ancak yerel yöneticilerin turizm kültür eksikliği nedeniyle, ilçe bir türlü gelişmemektedir. Başarılı yöneticiler olmuş olsa idi Saray, Termal  cenneti olabilirdi. Ancak beceriksiz, basiretsiz  bir o kadar da menfaatçı bir belediye başkanı dönemine denk gelmesi  büyük bir talihsizlik oldu. Oysa iyi bir aklı selim ve işi bilen belediye başkanına denk gelmiş olsa idi, 5 yıldan beri o sıcak su boşa akmazdı ve ilçemizi Türkiye  değil dünya tanırdı. Saray’ın gelişmemesi için ufak beyinler iş başına gelince,  “Küçük olsun bizim olsun” mantığıyla, ilçemize çok büyük bir ihanet edilmiştir. Bundan dolayı Nazmi Çoban, bu vebal dan nasıl kurtulacak ve Saray’a yaptığı ihanetin hesabını nasıl ödeyecek o da merak konusu.

“NAZMİ ÇOBAN’A SORUYORUM?”

Buradan Nazmi Çoban’a sesleniyorum. Bay Çoban bu ilçeye neden bu kadar kötülük yaptın? 5 yıldan beri sıcak su boşa akıyor. Saray’a yaptığın kötülüğün vebalını nasıl ödeyeceksin?  İlçemizin kaderinle neden oynadın?  Hiç yüzün kızarmadan nasıl da rahat gezebiliyorsun?  Tabi ki rahat gezersin. Çünkü senden hesap soran ne muhalefet var ne de belediyeyi devralan mevcut yönetim var. Elbette ilçede o kadar rahat gezersin. Adam gibi siyasetçilere denk gelseydin bırak Saray’da gezmeyi Trakya’yı terk ederdin.

HATTUŞA FİRMASINA GENEL MÜDÜR OLACAKTIN?

Bay Çoban, 50 bin nüfuslu bir ilçeyi kendi çıkarın için neden ilçenin geleceğini  karartın?  Firma ile aranızdaki bir takım ilişkilerin ne olduğunu bilmiyorum, ancak bildiğim bir tek şey var ilçeye çok büyük bir ihanet ettiğin aşikar. İlçemizin geleceği ni kendi çıkarı uğruna karartın. HATTUŞA firmasına ne gibi vaatlerde bulundun? Aranızdaki ilişkiler neydi? Sen, firmadan ne aldın ve akabinde ne talep ettin.? Firma Saray’a bir hamam yapacaktı onu da yapamadı. Saray’a yapılacak olan hamamın projesi 3 kat olarak ruhsata işlendi.  Sen ne diye 5 kat sözünü verdin. Proje dışına çıkarak 2 kat daha çıkmaları için söz veriyorsun?  Bu  iki katın bedeli sana  getirisi ne olacaktı? Büyük bir ihtimalle Saray’a yapılacak olan Hamamın  Genel Müdürü olarak, atanacaktın.  Firma, bu saatten sonra sana görevde vermez. Firma, Saray’dan elini ayağını çekmiş durumda.  Senin bütün hayallerin suya düştü, ama ilçenin geleciğini de karartın. Sende Hamama Genel Müdür olmadığından dolayı karalar bağlamış durumdasın.  Hem dere yatağı hem de taşkın saha olmasına rağmen turistik tesis ruhsatını hangi akılla verdiğini halen anlamış değilim bay Çoban. Anlayana da aşk olsun..!