Yemek saatinde en büyük parça eti almak için tartışıyorlarmış. Biri:
"Ben alacağım..."
Diğerleri:
"Olmaz ben..." derken müdür içeriye girmiş.
Yartışmaya son vermek için:
"Hanginiz daha fazla patates yerse, en büyük parça eti ona vereceğim" demiş.
Çocuklar hızla patates yemeye başlamışlar ve kısa süre sonra patateslerini bitirmişler.
Müdür sormuş:
"Doydunuz mu?"
Çocuklar bir ağızdan:
"Evet"diye cevaplamışlar.
Müdür:
"Madem hepiniz doydunuz, öyleyse et yarına kaldı."demiş.
NAME
Öğrenci yazılıya girer. Sorular çok zor gelir, cevaplandıramaz.
Hocaya şöyle bir name yazar:
Yürü boş kâğıt yürü
Hocanın yüzünü gör de gel
İki zayıfım var idi
Üç oldu mu sor da gel
Hoca yazılıları okur. Bu öğrenciye o da şöyle bir “NAME” yazar:
NAMEN güzel name
Sen bu nameden gene yaz
Bu kafa sende iken
Ayrılmayız biz bu yaz
ÜÇ YAŞINA KADAR
Küçük Temel'le arkadaşları sınıfta kim daha zeki diye tartışıyorlarmış.
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyumdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum, demiş.
Oradan Dursun söze atlamış:
- Sen ha puna zeka mı diysun daa... Haçan ben üç yaşıma kadar kendimi kucakta taşitmuşum, der.
KARMAKARIŞIK
Öğretmen Mahmuda sorar :
-Dünya yuvarlakmıdır?
Hayır öğretmenim .
-Peki düzmüdür?
Hayır öğretmenim .
-O zaman nasıldır ?
Babam karmakarışık diyor öğretmenim .
PORTAKAL
Öğretmen öğrencisine sorar:
- Sana 5 tane portakal verdim sen de 2 tanesini arkadaşına verdin 1 tanesi çürük çıktı sana kaç tane portakal kaldı der. Soruda oldukça zorlanan öğrenci şu cevabı verir.
- Ben portakal sevmiyorum öğretmenim, ben almayayım.
TERS MANTIK
Temel coğrafya öğretmenine sorar:
- İstanbul'dan Ankara'ya uzaklık kaç kilometre?
- 450, diye yanıtlar öğretmeni.
Temel bunun üzerine:
- Peki Ankara'dan İstanbul'a uzaklık kaç kilometre? Diye sorduğunda öğretmen hiç düşünmeden:
- Aynı uzaklık 450, diye cevapladığında Temel biraz duraklar ve itiraz eder:
- Öyle olmayabilir, mesela Ramazan Bayramından Kurban Bayramına iki, Kurban Bayramından Ramazan Bayramına ise on ay var.
|