DOLAR 35.99 ₺
EURO 37.24 ₺
STERLIN 44.79 ₺
G.ALTIN 3,254.90 ₺
Ç.ALTIN 5,321.06 ₺
BİLEZİK 2,968.08 ₺
BTC 94,339.40 $
ETH 2,771.45 $
BİST 9,774.40

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

ARANIR OLMAK LAZIM, TIPKI Erdoğan Kaplan Gibi…

Yayınlama: 20 Şubat 2017 Pazartesi 09:31 Okunma: 3702

Saray’ın eski Belediye Başkanı, gün gelir yeni Belediye Başkanı olabilir. Çünkü, öyle zamanlar olur ki, gidenler hep aranır. İşte, Kaplan gibi aranır olmak lazım.

   Değerli okuyucularım; Toplumun yerel yönetimlerinde, Belediyeler önemli birer kamu birimi, Başkanları da yine önemli birer kamu görevlileridir. Diğer kamu görevlilerinden farklı yanları ise, atama ile değil halkın seçimi ile o göreve getirilmiş olmalarıdır.

      Bu durum, Osmanlı döneminden beri böyledir. O dönemde kendilerine  şehrin emin insanı ya da şehrin emanet edildiği kişi anlamında, Şehir Emini  veya kısaca “Şehremini” denmiştir.

     Bu gün ne yazık ki, kimilerine şehri emanet etmeyi bir yana bırakın, dikili bir ağacı bile emanet etmek, çok da isabetli görünmüyor. “Beni, halk seçti” diyen o kimileri, emanet edilen şehrin bu makamını kullanıp, dünyalığını nasıl yapıp da, düze çıkmanın derdine düşüyorlar. Çoğu da, bunu yaparken yakalanıyor zaten.

                               YİNE DE, İŞİN HİZMET YAYINA BAKALIM

     1980’li yılların başında iktidar olan Anavatan Partisi dönemine kadar, Belediyelerin gelirleri belli kaynaklardan ve sınırlı oranda sağlanıyordu.

     Merhum Turgut Özal’ın Başbakanlığı’nda, Belediyelerde iki büyük değişim yaşandı. Birincisi, belli bir nüfusa sahip olan Şehirlere “Büyükşehir” dendi ve Belediyeleri de “Büyükşehir Belediyesi” oldu. İlk etapta bunların sayısı 16’ydı.

     İkinci olarak da, Belediyelerin gelir kaynaklarının sayısı artırıldı ve bütün Belediyeler mali rahatlığa kavuştular.

     Böylece Belediyelerin, bölgelerine daha çok geçici ve kalıcı hizmet (eser) verme imkanları doğdu.

      Saray ilçesi de bu meyanda, bu uygulamadan yararlanıp gelirlerini artırdı. Miktarı artan bu gelirlerin nasıl kullanıldığı, halkın yararına kullanılıp kullanılmadığı ise, tam olarak bilinemedi. Çünkü, başta kendi ilçemiz olmak üzere bu değişimde Belediyelerin kalıcı eserler ortaya koyamadıkları, daha çok yakınlarını ve yandaşlarını koruyup kolladıkları ve kamunun bu birimlerinde yolsuz işlerin daha da arttığı görüldü. Daha da açıkçası, “Yolsuzluk” denince, öncelikle hep  Belediyeler akla geldi.

                           SARAY’DA, HEP CUMHURİYET HALK PARTİSİ

       Saray’da, belli bir dönem sağ iktidarların adayları Belediye Başkanı olduysa da, daha sonra Başkanlık sol yönetime geçti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayları, böylece 6 dönemden beri Belediye Başkanlığını kazanıyor.

       Bu 6 dönemin 3 döneminde, Erdoğan Kaplan Başkanlık yaptı. Ne var ki, üçüncü dönemi tamamlayamadan partisinden TBMM’nin 22’ci döneminde Tekirdağ Milletvekili seçilerek, geçici olarak Saray’ı terk etti.

      Erdoğan Kaplan, görevini merhum Dr. Mahmut Halilcikoğlu’na bıraktı. Halilcikoğlu, yarım kalan dönemi tamamladıktan sonra, seçilerek bir dönem de kendisi Başkanlık yaptı. Halilcikoğlu dönemi, bu partinin Saray Belediyesi’ndeki en başarısız dönemi oldu.

     Saray halkı, mevcut iktidar partisine hiç de sıcak bakmadı. Görüştüğüm hemşerilerimin tamamına yakını, samimi birer dindar olarak yüce dinimizin bu parti tarafından kendi siyasi emellerine alet edilmesine ve dinin bir siyasi araç olarak kullanılmasına, şiddetle karşı çıkıyorlardı. O düşünceleri, halen devam ediyor.

      “Laik” sistemin, hiç kimsenin inancına ve ibadetine karışmadığını söyleyen hemşerilerim, iktidarın bundan vazgeçmemesi halinde şimdilik CHP’ye oy vermeye devam edeceklerini söylüyorlardı.

      Bu durum iktidara kaybettirirken, ilçemizde hep CHP’ye kazandırıyordu. MHP’nin de iktidarın eteğine yapışması ve ondan yana olması, CHP’nin Saray’daki oylarını, biraz daha artırıyordu.

                              MEVCUT BELEDİYE, HALKI KIZDIRIYOR!

    Saray halkı, son iki dönemde (2009 dan beri…) CHP’nin adayı olarak Belediye Başkanlığını yürüten Nazmi Çoban’ın çok başarılı olduğunu söylemiyor. Filvaki, Çoban’ı beğenip, takdir edenler de var. Yani, elde ettiği krediyi sürdüğünü söyleyenler de var. Var, ama özellikle yolların hala yapılamamış olmasından ötürü, çok kızanlar da var.

     Çoban, Başkanlığı döneminde ele aldığı ilçenin alt yapı çalışmalarını başarıyla sürdürürken, mesela eskiyen ve patlayan Kanalizasyonu yenileyip, ilçeye yeni bir su (içilebilir nitelikte) getirmeyi de başardı.

      Ancak, “Belediyelerin aynası” olarak gösterilen yol çalışmaları, birkaç yıldan beri tam bir “Fiyasko” oldu.

     Başkan ve çalışma arkadaşları, kusuru Tekirdağ Büyükşehir’e atarken, Büyükşehir yönetimi, “Biz, Saray’a yapacağımızı yaptık. Bundan sonrası, Saray Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğunda.” diyerek Belediyenin, dolayısıyla Başkanın başarısızlığını açıkça ortaya koyuyordu.

     Birkaç yıldan beri, bozuk ve çamurlu yolları kullanmak zorunda kalan Saray halkı, her platformda ve her zeminde itirazını ve isyanını dile getirdiyse de, ne Başkanın ne de Belediyedeki sorumluların, bu isyana  kılı bile kıpırdamadı. Yani, halkı ciddiye almadıklarını, açıkça gösteriyorlardı.

                                  HALK, YENİ ADAYLAR ARAYABİLİR

     Konuştuğum hemşerilerim, Belediyenin kimi hizmetlerine karşın, Saray Belediyesi’nden fazlaca memnun olmadıklarını söylüyorlar.

    Başta Başkanları olmak üzere Belediye yetkilileri, “Benim adım Hıdır, marifetim budur.” Ya da, “Kaldırabileceğim yükten fazlasını taşıyamıyorum.” diyebilirler.

       İşte o durumda, marifetli oldukları alanlara yönelmeleri ya da taşıyabilecekleri yükün altına girmeleri, kendilerine önerilebilir.

                                      ESKİYE RAĞBET OLUR MU?

    Elbette olur. Bizim, atasözü dediğimiz öyle sözler vardır ki, katiyen doğru değildir, üstelik kötü birer örnektirler. “Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” ya da “Bal tutan, parmağını yalar.” gibi… Bunlardan biri de, “Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı.” olanıdır.

     Oysa, öyle geçmiş (eski) zamanlar olur ki, hayali bile cihan kadar büyük ve değerli olur. Kimi, eskiden başarılı olmuş kişiler, yeni gelenlerin yanında aranır hale gelebilirler.

     Bunlardan biri de, İlçemizde yaklaşık üç dönem Belediye Başkanlığı yapmış olan, Erdoğan Kaplan’dır.

                                          KİMDİR, BU ERDOĞAN KAPLAN?

     1954 Saray doğumlu. Öğrenimini Diyarbakır, Dicle Öğretmen Okulu’nda yapmış. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra, siyasete girip CHP’den Saray Belediye Başkan adayı olunca, Başkan seçilmiş.

    Hemşerilerimden edindiğim bilgilere göre, Saray’a kalıcı bir eser  bırakmamakla birlikte, rutin işlerde halkı hep memnun etmiş. Davranışlarıyla, kırıcı değil, hep yapıcı olmuş. Halkın günlük yaşamında, büyük bir rahatlama ve güven sağlamış. Daha da önemlisi, halka hep güven vermiş.

     Daha sonra partisinden Milletvekili adayı gösterilip, bir dönem de CHP Tekirdağ Milletvekilliği yapmış. Doğum yeri olan Saray’dan hiç kopmamış.

    Saray’lı hemşerilerim, “Gelen, gideni aratır.” yaygın sözünü tekrarlarken, Erdoğan Kaplan’ı aradıklarını, onun icraatında şeffaf, sözünü tutan biri olduğunu, ilçe ve yurt çapındaki tecrübelerinin, daha iyi kamu hizmeti verebileceğinin kanıtı olduğunu söylerken, onu aradıklarını belirtiyorlar.

    Geçen yıl eşini kaybeden Kaplan’ın, yeni bir görev aldığı takdirde görevine daha çok zaman ayırabileceğini ve görevinde daha çok yararlı olabileceğini söylüyorlar.

    Aranır hale gelebilmek, her fani için büyük bir mutluluktur. Erdoğan Kaplan, işte o arananlardan biridir.

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4