Türkiye'ye gelen kaçak Çin çayı yüzünden, zor durumda kalan Rizeliler, bir mektup yazarak, Çin 

devletine savaş ilan etmişler. Mektubu alan Çinli yöneticiler uzun uzun araştırmışlar, ama "Rize" diye 

bir devleti hiç duymadıkları gibi, haritada da böyle bir devleti bulamamışlar. 
Daha sonra Çinlinin biri, Türkiye'de Rize diye bir yerin varlığını öğrenmiş ve bunu yönetime bildirmiş. 

Rizenin bir devlet olmadığını ve küçük bir vilayet olduğunu öğrenen Çin yöneticileri, kasıklarını tuta 

tuta gülmeye başlamışlar. Kahkaha atan yötecilerden biri demiş ki: 
- Yahu bu Rizeliler çok komik insanlar. Bunlar bizimle dalga geçiyorlar herhalde. Biz de gırgır olsun 

diye savaş ilanlarını kabul edelim. 
Sonra da "Savaş ilanınızı kabul ettik." diye Rize belediyesine bir mektup göndermişler. Çin'den gelen 

mektubu okuyan Rize belediye meclisi üyeleri, toplantı üstüne toplantı yapmaya başlamışlar. Bu 

durum üç gün devam edince, Rizeli gençlerden biri daha fazla dayanamamış ve içeri girerek meclis 

üyelerine bağırmaya başlamış: 
- Çinlilere savaş ilan ettik, savaş ilanımızı kabul ettiler. Daha ne bekliyorsunuz, saldıralım gitsin. Yoksa 

Çinlilerden mi korkuyorsunuz? 
 Bunun üzerine genci sükûnete davet eden belediye başkanı demiş ki: 
- Sen ne diyorsun uşağım? Biraz sakin ol. Ne korkması? Biz bu kadar Çinliyi nereye gömeceğiz? Onu 

karar vermeye çalışıyoruz!.. 

KAPIYI NEYLE ÇALDIK SANIYORSUN? 

Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yalnız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan 

vermiş; "Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor, yalnız aşağıda yazılı 

şartlarıma uyması gerekir: 1 - Beni dövmeyecek. 2 - Beni bırakıp kaçmayacak. 3 - Yatakta süper 

olacak" 
 Aylarca telefon çalmış, binlece mektup gelmiş ve kapının zili hiç durmamış, ama ilk evliliğinden canı 

yanan "Armudun sapı, üzümün çöpü" diyen dul kadın, sonuçta talip olanların hiçbirini beğenip 

kendine uygun bulamamış. 
Bir gün kapı çalmış, kapıyı açan kadın yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir 

adam görünce seslenmiş: 
- Kimsiniz ve burada ne yapıyorsunuz? 
 Adam yattığı yerden demiş ki: 
- Merhaba, artık koca aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim, 

bakın kollarım yok; sizi dövemem, bacaklarım yok; istesem de kaçamam!.. 
 Gülerek adama bakan kadın, alay edercesine sormuş: 
- Eee, yatakta süper olduğunu nerden çıkardın? 
 Yerde yatan adam gururla cevap vermiş: 
- Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun? 

KAPTAN PİLOT 

Temel, Trabzon- Ankara seferini yapan uçağın kaptan pilotuymuş, bir arızadan dolayı uçak 

sallanmaya başlayınca, bir anons yapmış: 
- Dikkat, dikkat!.. Kaptanınız sesleniyor!.. Uçakta bir arıza vardır, tamiratı mümkündür!.. Sayın 

yolcularımız, lütfen paniğe kapılmayınız!.. 
Uçakta şiddetli bir sarsıntı daha olmuş, Temel de pilot kabininden ikinci anonsunu yapmış: 
- Dikkat, dikkat!.. Kaptanınız sesleniyor!.. Eşhedüen la ilahe illallah ve eşhedü...