|
|||
OĞLANIN DEDESİ | |||
Tekin Sönmez | |||
Köylünün biri oğlunu şehirden evermiş. Oğlan bir süre sonra şehre taşınmış. Kendine göre iş bulup çalışıyormuş. Bu arada bir de erkek çocuğu olmuş. Adam hem pazardan masrafını almak hem de torununu görmek için şehre gitmiş. Tabi gelirken heybesini hediyelerle doldurmuş. Her ne yaptıysa gelinine yaranamamış. Şehre indiğinde doğruca oğlunun evine gitmiş. Daha eve girerken gelininin memnun olmadığı belli oluyormuş. Odaya geçmişler. Adam torununu kucağına alıp severken bir ara gelin: - Oğlumun dedesi geldi, gelmeden gidesi geldi, demiş. EKMAANAN YE Çankırılı çocuk annesiyle tarlaya gelmiş. Öğleye doğru acıkmış. Annesi bir tasa ekmek doğrayıp üstüne süt döküp vermiş. Bir ağaç gölgesinde ekmekli sütü kaşıklarken bir yılan gelmiş. Çocuk yılanı görmüş ama ses etmemiş. Yılan yavaşça süzülüp sütten içmeye başlamış. Yılan içmeye devam ederken çocuk yılanın kafasına kaşığın sırtıyla pat diye vurmuş; DÖRT ARKADAŞ Dört arkadaş anlaşmışlar tarlaları birlikte biçeceklermiş. Birinci gün sabah bir araya gelmişler, çok erken toplandık kırağı düşmüş, kuruyunca gelelim deyip geri dönmüşler köy odasına. Geyik muhabbet derken akşam olmuş. İkinci gün öğlen gitmişler, öğlen sıcağında yanarsak yarın hiç çalışamayız demişler en iyisi ikindi gibi gelelim. Daha çok tarla var biçmemiz gereken. Hem serinde daha hızlı çalışırız. Köy odasına geri dönmüşler, geyik muhabbet derken akşam olmuş. Üçüncü gün gelmişler ikindi vaktinde, hava serinlemiş. Hafif de esiyor artık. Bir ateş yakalım üşürsek ısınırız akşama doğru demişler. Ateşi yakmışken bazlama koymuşlar köze. Patates pişirmişler falan derken akşam olmuş. Yine iş yok. Eve dönmüşler. Yarın demişler iyi çalışalım, Maazallah yağmur falan yağarsa ekin tarlada kalır. Beşinci gün, altıncı gün derken köye biçerdöver gelmiş. Arkadaşlar biçerdöveri görünce başlanmışlar söylenmeye. Aynı bebe mi var ki moturda. Geçen senekiyse ben vermem valla. Gerçi biçmek en güzeli ama... |
|||
Etiketler: OĞLANIN, DEDESİ, , |
|