|
|||
ÇİFTÇİ İLE EŞEKLERİ | |||
Tekin Sönmez | |||
Bir zamanlar fakir bir çifti varmış. Bu çiftçinin iki tane eşeğinden başka hiçbir şeyi yokmuş. Yıllardır çalışıp durduğu halde, bir türlü istediği kadar para kazanamıyormuş. Bir gün uzun uzun düşünmüş. Sonunda çifliği bırakıp ticaretle uğraşmaya karar vermiş. Böylece, uzun zamandır istediği gibi bir ev yapabilecekmiş. Hatta belki de birkaç inek, koyun ve tavuk da alabilirmiş. Çiftçi, iki eşeğini alarak kasabaya doğru yola çıkmış. Kafasında hep zengin olma hayalleri varmış. Kasabaya çabucak gelmiş. Eşekleriyle yapabileceği bir iş aramaya başlamış. Bir adam: – Çok şanslısın. Tam zamanında geldin. Nehrin karşı tarafındaki kasabada bir döşemeci var. İşte o benden bir eşek yükü sünger istemişti. İstersen bu işi sen yapabilirsin, demiş. Çiftçi sevinçle teklifi kabul etmiş. Hemen eşeklerden birine süngürleri yüklemiş. Fakat diğer eşeği boş götürmek istemiyormuş. “Nasıl olsa satarım!” diyerek onada dört çuval tuz yüklemiş. Aceleyle yola koyulmuşlar. Hava çok güzelmiş. Çiftçi mutluluk içinde şarkılar söylüyormuş. Bu yeni iş, gerçekten de çok iyiymiş. Kuracağı büyük çiftliği düşündükçe, hayallere dalıp gidiyormuş. Bu sırada, eşeklerden sünger yüklü olan da çok keyifliymiş. En önde rahat rahat yürüyormuş. Üstelik de yol kenarında yemyeşil taze otlardan yiyormuş. Tuz yüklü eşek ise yorgunluktan adımını zor atıyormuş. Yükü öyle ağırmış ki neredeyse düşüp bayılacakmış. Biri önde, diğeri arkada iki eşek sonunda nehre varmışlar. Çiftçi, etrafına bakmış. İlerde bir köprü varmış. Kendi kendine “Çok yorulduk. En iyisi nehri yüzerek geçmek. Köprüye varıncaya kadar geçeriz. “diye düşünmüş. Sünger yüklü eşek yorulmadığı için çiftçi de üzerine binmiş. Tuz yüklü eşek de kendini zorla suyun içine bırakmış. Hep birlikte karşıya geçmeyi başlamışlar. Suya girince tuzlar hemen erimiş. Tuz yüklü eşek, yükü eriyip yok olunca kolayca karşıya geçmiş. Fakat sünger yüklü eşek suya girince süngerler suyu emmiş ve ağırlaşmış. Zavallı eşekçik suya batmış. Çiftçi ise: -Allah’ım yardım et! Yüzme de bilmiyorum. Zavallı eşeğim eşeğim, süngerler suya girince iyice ağırlaştı. diğer eşeğimin üzerindeki bütün tuzlar da eridi. Ah benim akılsız başım. Köprüden geçmemenin cezasını çekiyorum, diye kendi kendisine söyleniyormuş. İşte tam bu sırada onları gören köylüler, yardıma koşmaya başlamışlar. Çiftçi ile eşeğini zorlukla kurtarmayı başarmışlar. Çiftçi onlara çok teşekkür etmiş. Allah’tan süngerler güneşte kurumuş da tekrar eski halini almış. Çiftçi yoluna devam etmiş. Kasabaya gidip döşemeciye süngerleri satmış. Dönüşte köprüden geçmiş. Kendi kendine -Bu bana ders olsun. Bir daha sabırsızca hareket etmemeliyim. Tabii ya ne demişler “Geç olsun, güç olmasın.” diyerek yoluna devam etmiş. |
|||
Etiketler: ÇİFTÇİ, İLE, EŞEKLERİ, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.