Bir varmış bir yokmuş,Allah’ın günü çokmuş.Evvel zaman içinde,zaman zaman içinde kendi halinde bir fil varmış.Ormanın en büyük hayvanıymış;ama kimseye bir zararı dokunmazmış.Gözü de yükseklerde değilmiş.Karnını doyurur,suyunu içer,keyfine bakarmış. Günlerden bir gün yine karnını doyururken,zayıf mı zayıf,kurnaz mı kurnaz bir tilkiye rastlamış.Selam vermiş,hatırını sormuş.Neden böyle zayıfladığını öğrenmek istemiş. ‘Ah ah!’demiş kurnaz tilki ‘ben zayıflamayayım da kimler zayıflasın?Ormanlar kralı aslan ne bulsak elimizden alıyor.Hep kendisi yiyor,hep dostlarına yediriyor.Bize de aç kalmak düşüyor.Ormandaki bütün hayvanları çalıştırır,patlayıncaya kadar yer içeriz.
Fil koca kulaklarını yelken gibi sallayıp: -‘Yapamaz.’demiş.Benim tanıdığım aslan asla böyle şey yapmaz. ‘Yapar.’diye diretmiş tilki.Başka sebep nedir ki böyle zayıflamama? Tek sebep var onu da söyledim.Bir bana bak bir de aslana bak.O şişmanlıktan patlamak üzere,ben zayıflıktan ölmek üzereyim. ‘Ama ahlaksızlık bu.’demiş fil.Böyle bir şeyi nasıl yapar? Tilki bütün kurnazlığını kullanarak tasarladığı oyunu oynamaya koyulmuş. ‘Beni dinle.’demiş fil kardeş.Ormanın en büyük,en akıllı,en güçlü hayvanı sensin. İyi yürekli ve yardımseversin üstelik. ‘Öyleyim.’demiş fil kabararak Ama büyük bir kusurun var Buna canı çok sıkılmış işte.Aksi aksi sormuş. -‘Neymiş bakalım büyük kusurum? -‘Krallık senin hakkın olduğu halde bunu aslana kaptırdın.Oysa sen kral olmalısın.Kral olunca yiyeceklerin yanı başına gelir,bütün gün karnını doyurmak için çabalamazsın Biraz düşünmüş fil .Doğrusu yan gelip yatmak varken,karın doyurmak için bütün gün çabalamak ona daha zahmetli geliyormuş.Tilkiye biraz olsun hak vermiş. -‘Pekala’.demiş,ne yapmalıyım sence? -Tilki ’buldum.’diye bağırmış.Aslanı devirip yerine kral olmalı.Beni de yanınıza yardımcı almalısınız.Harika bir çift oluruz. Fil o zaman anlamış tilkinin niyetini.’Vay vay.’diye homurdanmış.Benim gibi bir fil senin gibi kurnaz bir tilkiye yardımcı olacak da onu besleyecek ha! Vay ki vay!Meğer sen beni değil kendini düşünüyormuşsun.Kendi çıkarına beni alet etmeye çalışıyormuşsun Niyetin aslanla aramı açmak,maksadın beni kullanıp sırtımdan keyif çatmaktı.Git yanımdan yoksa işini bitiririm!Tilki arkasına bakmadan koşarken fil şöyle söylenmiş: _ ‘İyi arkadaş insanı vezir,kötü arkadaş rezil eder.’ Kaynak: Hikayeler. com Kalın sağlıcakla.
OKTAN SONRA ÇAKŞIR GEREK
Timur, keskin nişancılar arasında bir yarışma düzenlemiş. Hoca’yı da hedef tahtası olarak seçmişler. Yarışmacılardan biri okunu, Hoca’nın koltuk altından, diğeri bacaklarının arasından, üçüncüsü de kavuğunun üzerine koyduğu elmadan geçirmiş. Hoca, yarışma boyunca bir heykel gibi durmuş. Hünkâr, yarışmacılara ödül verirken Hoca’ya da mintan, kavuk ve para verilmesini emretmiş. Hoca: – Emir verin Hünkâr’ım, demiş, bir de çakşır versinler! |