Ali, Ortaokulda çok yaramaz ve şımarık bir cocuktur. Öğretmenleri sürekli Ali' den şikayet eder, laftan anlamazsa döver ve söverler. Ali haylaz ve yaramazlığının yanın da aslında zeki de bir cocuktur.
Bir gün Matematik Dersinde hocası bir mantık sorusu sormuş, soruya en mantıklı ve güzel cevabı Ali vermiştir. Verilen cevabın etkisiyle hoca şaşırmış ve Ali'ye dönerek,
"Oğlum Ali tüm hocalar senden şikayetçi bu çocuktan hiç bir şey olmaz diyorlar ;ama sen benim dersimde çok başarılısın ve sorduğum sorulara da en güzel cevabı sen vermektesin. " der.
Ali' nin cevabı güzeldir
" Hocam aslında ben tüm dersleri seviyorum; ama siz bana önce kendinizi sonra dersinizi sevdirdiniz. Fark bu " der.
Hoca almış olduğu cevap üzerine çok mutlu olur ve Ali'ye teşekkür eder.
O gün sınıfta Başkanlık seçimi yapılacaktır ve hocası Ali'ye sınıf başkanı olmasını teklif eder; Ali hocasının teklifini kabul eder ve oylamaya katılır. Oylama sonucun da Ali açık bi farkla Sınıf Başkanı seçilir.
Sonra seçimin yapıldığı Matematik Dersi biter ve Din Dersi başlayacaktır. Din dersine de Kamil hoca girmektedir.
Kamil hoca daha önceki derslerin de Ali'nin çok yaramazlık yapması nedeniyle ona oğlum Ali " Bir daha seni benim dersimde ayakta görürsem 20 yıldır kimseye el kaldırmadım; ama seni sınıfın ortasında evire çevire döverim " der.
Ders zili çalar Kamil Hoca öğretmenler odasından çıkarak sınıfa gitmek için hareket eder.
( Ali'nin sınıf başkanı seçildiğinden de haberi yoktur )
Tabi bu sırada sınıf başkanı olan Ali sınıfı susturmakla meşguldür. Ali her şeyden habersiz bir yandan sınıfı susturuyor, diğer yandan susmayanları tahtaya yazıyor.
Bu sıra da,
Kapı açılır
Ve Kamil Hoca gözükür..
Kamil hoca Ali'yi ayakta görünce hiddetlenir ve daha önce soyledikleri aklına gelir,
Hızlı adımlarla Ali'nin yanına gidip," Ben sana kaç kere söyleyeceğim " deyip; Anlamadan, Dinlemeden vurmaya başlar, öyle tokatlar atar ki Kamil Hocanın Ceketi bile yere düşer. Ali de çağresizlik içerisinde bir yandan ağlamakta diger yandan da şaşkınlık içerisindedir.
Sonra diğer öğrenciler Kamil hocayı durdurmaya çalışır. Zor da olsa Ali'yi Kamil Hocanın elinden almayı başarırlar.
Ali'yi yerden kaldırıp, Kamil Hocaya Ali'nin Sınıf Başkanı seçildiğini ve bu yüzden ayakta olduğunu söylerler.
Hoca şaşkınlık içerisinde " Dalga mı geciyorsunuz benimle " der.
Öğrenciler;
" Hocam isterseniz Sınıf Hocamız'a sorun" derler.
Kamil hoca, olayı ögrenince çok üzülür, Ali' ye ne diyeceğini şaşırır. 20 yıllık öğretmenlik hayatında hiç bir öğrencisine el kaldırmamıştı hem bunun üzüntüsü hem de haksız yere çocuğu dövmenin vicdan azabını yaşıyordu.
Sonra Ali' ye dönerek;
" Oğlum Ali hakkını helal et. Şu an inan ne söyleyeceğimi bilemiyorum, bana yaşatmış olduğun vicdan azabı eminim bir ömür boyu beni yakacak " der.
Ali dayak yemeye alışkın olduğundan olayı kısa bir zaman icerisin de unutur, sonra da arada bir ailesine ve sevdiklerine gülmeleri için anlatır.
Bu olay Kamil Hoca'yı çok derinden etkilemiş. Kamil hoca fırsat bulduğu her derste bu olayı anlatır, çocuklara ne kadar pişman olduğunu gösterirdi.
Hatta bir gün Ali'nin kız kardeşinin de bulunduğugu sınıfa bu olayı anlatmış, bu olaya yabancı olmayan Ali'nin kardeşi de hocam o benim Abim demiştir.
|