|
|||
Cenazeye Çelenk | |||
Tekin Sönmez | |||
Cenaze, musalla taşında. Çelenkler ise, sıra sıra Cami duvarına dizilmiş. Bir dostumun deyişine göre, ölüye çelenk yetmez, mezarına sevdiği yemeklerden ve biraz da para koymak lazım. Para olarak, değeri devamlı arttığı için dolar da olabilir, altın da. Değerli okuyucularım, Bu adet bir çok yerde var. Cenazeye çelenk yollamak. Batı toplumlarında da var, ama bize göre biraz daha az. Çünkü, çok iyi biliniyor ki, bu çiçekler bir gösterişten ve manevi tatminden ibaret. Kısa sürede soluyor ve çöpe atılıyorlar. Elde, sadece kocaman bir “İsraf” kalıyor. Bu fazlaca yaygın olmayan adet, kırsal kesimlerde yok denecek kadar az, yani olmuyor. Ölen kişi hatırlı ve varlıklı bir kimse ise, onun cenazesine bu çelenklerden fazlaca gidiyor. Gidiyor, ama varsa günahları çiçeklerle örtülemiyor. Keza; kimi düğünlerde de böyle oluyor. İster cenaze, ister düğün için olsun, büyük bir ”İsraf” yaşanıyor. Ne var ki, bunu bilen bilinçli kimseler, verdikleri ölüm ilanlarında “Cenazeye çiçek gönderilmemesi, dileyenlerin filanca Vakfa ya da Vakıflara bağışta bulunması rica olunur.” diye not düşüyor ve çok da iyi yapıyorlar. Düğün ve nişan gibi törenler için çelenk, belki ortama bir güzellik, bir dekor katabilir, ancak cenaze için çiçek yollamak hiç de doğru ve akıllı işi değil. Bu yazıyı Çiçekçiler okumuş olsa, bana çok kızacaklardır, lakin doğru olan bu. GEÇMİŞTEN BİR ANI Rahmetli Vehbi Koç, Türk Eğitim Vakfı’nı 1967 yılında kurmuştu. Bağışlarla güçlenen Vakıf, gelirini artırmak için cenazelere çiçek göndermeye başlamıştı. İlanlarda verilen telefonlara çelenk siparişi yapılıyor, ancak gerçek çiçek yerine tahtadan yapılan çelenk boyanıp süslenerek, cenazeden sonra yine Vakıf elemanları tarafından toplanıyordu. Uygulama ekonomikti ve Vakfa önemli derecede gelir getiriyordu. Milli Eğitim Vakfı kurulduğunda, İstanbul Şubesinin ilk Müdürü ben olmuştum. Türk ve Milli sözcükleri sık sık karıştırıldığından Çelenk siparişleri, Türk Eğitim Vakfı yerine, Milli Eğitim Vakfı’na yapılıyordu. Böylece, Türk Eğitim Vakfı’nın gelirleri azalınca, Milli Eğitim Vakfı’nın arttı. Bir gün Vehbi Koç telefon etti. “Akay bey, ben yaşlıyım siz benden gençsiniz. Bizim merkeze teşrif etseniz de, bir kahve içsek” diyerek, beni Vakfın merkezine çağırdı. Ben de, bu davet üzerine, Gayrettepe’deki Türk Eğitim Vakfı’na gittim. Vehbi Koç, biraz alınmıştı. “Hal-hatır sormadan sonra söze girdi. “Akay Bey., bu çelenk işi benim buluşumdur. Ama, çelenkler sizin vakfa gidiyor. Bu haksızlık” deyince, “Düzeltiriz” dedim ve bir daha Milli Eğitim Vakfı’na yapılan çelenk siparişlerini, Türk Eğitim Vakfı’na yönlendirdim. BU, PEK DE DOĞRU OLMAYAN BİR ADET İmitasyon dedikleri yapma (sahte) çiçeklerle de olsa, cenazeyi çiçeklerle uğurlamak, cenaze sahibi ve yakınlarını mutlu eder. Ama, acılarını dindirmez. Gösterişe ve halk diliyle biraz da görgüsüzlüğe sebep olabilir. Ancak, gönderene “Gönderme, istemiyoruz” denilemez. Hatta, bu duruma tepki veren bir dostum, “Ölünün yanına para ya da sevdiği yemekleri koysak daha iyi olmaz mı ?” diyerek ironi yapmıştı. O halde, bir ya da iki gün içinde solup, ortadan kaybolacak olan o çiçekler yerine, ölü adına yoksullara yardım yapılması çok daha iyi olur. İslam dininin gereklerine de, bu yakışır. Esasen, bu adet Müslümanlardan çok, yahudilerde ve öteki gayrimüslimlerde görülüyor. İslam, bunu pek kabul etmiyor. Unutmadan belirtmeliyim, çiçek yollama adeti biraz da siyasi davranışlarda görülüyor. Partililerin çiçek ve çelenk kullanması, yine onların katıldıkları törenlere bol çelenk yollanması, tamamen şekil ve gösterişten ibarettir. Çiçek ve çelenk yerine yoksula, düşküne ve çaresizlere maddi yardım yapılması, kutsal dinimizce de uygundur ve sevaptır.
|
|||
Etiketler: Cenazeye, Çelenk, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.