Anayasa değişikliğinin Halkoyuna sunulması beklenirken, Türkiye’de olumsuz olaylar yaşanıyor. Düşüncesini, değişiklik aleyhine açıklayanların takip edildiği ve onlara kötü muamele yapıldığı söyleniyor. Yaptıkları, tabii ki, doğru değil!
Değerli Okuyucularım, İktidar, “Muktedir” yani her işe ve herkese gücü yeten demektir. Ülkemizin güçlü bir iktidar tarafından yönetilmesini isteriz ancak, iktidar gücünü halka tahakküm etmek için değil, faydalı işler yapmak için kullanmalıdır.
Mevcut iktidarın pek öyle davranmadığı, kendisi gibi düşünmeyen ve isteklerine razı olmayanlar için tahakküm estirdiği ve böylece halka zor kullandığı ifada ediliyor ve de bu durum herkes tarafından biliniyor.
Hükümetin ayrıca, 15 Temmuz darbe girişimi sebebiyle OHAL uygulaması ve ülkeyi kanunlar yerine özel çıkarılan kararnamelerle yönetmesi, halkı çok da mutlu etmiyor.
Özellikle, yapılması olası Anayasa değişikliği halkoylamasında, değişikliğe Evet demek isteyenlere sıcak, Hayır’cılara ise soğuk ve sert davranması, pek de hoş karşılanmıyor.
Örnekler, o kadar çok ki. Kimi duvarlara, iktidar güçlerinin himayesinde “Evet” yazıları asılır ya da yazılırken, “Hayır” yazılarının derhal silinmesi ya da toplatılması, halkın demokratik hak ve özgürlüğünü ortadan kaldırıyor.
MEDYA, İKTİDARDAN YANA
Özellikle akşam saatlerinde halkımızın çoğu, haberler başta olmak üzere çeşitli TV yayınlarını izliyor.
TV’lerin çoğunda haber programlarında “Evet” ağırlıklı haberler yapılıyor. Açık oturum Programlarında da, konuşmacılar sürekli iktidardan yana tavır alıp, “Evet” için çalışıyorlar.
Halk, özgür yayıncılık yapıldığı düşüncesiyle, bütün yayınları saygı ile karşılıyor. Ne var ki, “Hayır” görüşünü benimseyen haber ve yayınlara sansür uygulamak için, iktidar adeta tetikte bekliyor gibi.
Son gelen bilgilere göre, Umre için Kabe’ye gidenlere de Kabe’nin önünde, “Güçlü bir lider için Evet” dedirterek, dua ettirmişler.
Yüce dinimizin siyasi emellere vasıta kılındığını biliyorduk, ama bu kadarına pes doğrusu. O kutsal mekana siyasetin sokulması, beni çok üzdü.
İşin ilginç yanı, kimi Rektörler Üniversitelerde, kimi Kaymakamlar da ilçelerinde birer “Evet Kampanyası” başlatmışlar.
Hiçbir ön koşul olmadan bir ülkenin Rektörleri partili Cumhurbaşkanı tarafından tayin edilirse, Kaymakamlar da siyasi kadrolar tarafından atanır ve görevden alınırsa, bu kişilerin iktidardan yana davranması doğru gibi görülebilir.
Ancak, bütün kamu görevlilerinin siyasi iktidarın değil, devletin memuru oldukları hiç unutulmamalıdır. O memurlar da, bunu çok iyi bilmelidirler.
BU DEĞİŞİKLİK, HALKA ÇOK İYİ ANLATILMALI
Değerli okuyucularım, yapılacak olan bu Anayasa değişikliğinin, halkımıza çok iyi anlatılması, oy verecek olan herkesin doğru oy verdiğini çok iyi anlaması gerekiyor.
Aksa halde, dönüşü olmayan bir yola girebiliriz. Yanlış partilere oy verip de, pişman olanları görüyoruz. Hatta, “Elim kırılsaydı da, onlara oy vermeseydim” diyenleri de görüyor ve biliyoruz.
Anketler, yapılmaya başladı bile. İlk gelen haberlere göre halkın sadece % 30’unun bu değişiklikten haberinin olduğu, haberi olanların bile tam ve doğru bilgilendirilmediği ifade ediliyor.
Önümüzde 2,5 aylık bir zaman olduğuna göre, doğru bilenlerin bilmeyenlere ve özellikle CHP’nin bütün kadrolarının halkın ayağına gidip, her şeyi doğru anlatması önemle gerekiyor.
İktidarın, iktidar yanlılarının ve hükümetin, halkın özgür iradesine saygı duymasını, kendi düşüncelerini aktarırken, aksini düşünenlere baskı uygulamamasını gönülden diliyoruz.
Genelkurmay Başkanı’nın Kardak Ziyareti
Türk Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa, bir zamanlar Yunanlılarla ihtilaf konusu olan Ege Denizi’ndeki KardakKayalıkları’nı ziyaret etmiş.
Bu ziyareti, Yunanlılara bir “Gözdağı” olarak yorumlayanlar var. Nasıl yorumlarsa yorumlasınlar, bence iyi etmiş.
Ancak, şimdi aklıma şu soru geliyor. Yunanlılar birkaç yıl önce, Ege Denizi’ndeki 18 adamızı işgal ederken ve kendi topraklarına katarken, Hulusi Akar Paşa acaba neredeydi?
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Çerez Politikası
