Adamın biri karısını hava alanında kaybeder. Sürekli olarak hava alanı içinde bir oraya bir buraya koşup karısını aramaktadır. Tam karısını aradığı sırada karşıdan yine kendisi gibi koşarak gelen birini görür. Durur ve adam sorar;
- Hemşehrim sen neden koşuyorsun?
- Karımı kaybettim.
- Ya sorma benimki de kayıp, ben de onu arıyordum.
- Karın nasıl biriydi? Tarif etsene bana, belki görmüş olabilirim, sana yardımım dokunur.
- 1,80 boyunda, sarışın, mavi gözlü, 90-60-90, enine boyuna biri, kardeş benim karım böyle de seninkinin tipi nasıl ben de görmüş olabilirim.
- Boş ver benim karıyı, direk seninkini arayıp bulalım.
EŞİN FOTOĞRAFLARI
Eşin FotoğraflarıKadın kocasına dönüp gülümseyerek bir öpücük kondurmuş. Kocasına;
- Kocacığım, beni çok sevdiğini biliyorum, her yere benim fotoğraflarımı koymuşsun, çalışma masana, cüzdanına, ofisteki odana...
Kocası bir açıklama yapma gereği duymuş.
- Karıcığım işte senin o fotoğrafların, benim en büyük problemleri çözmeme yardımcı da ondan...
Kadın biraz daha şımarmış.
- Yani senin hayatında varlığım ile bir kat daha değerliyim. Kocası hafif bir gülümseme ile durumu iyice açıklamış.
- Ondan değil karıcığım, ne zaman çözülmesi çok zor bir problemle karşılaşsam, senin fotoğraflarına bakıp "Bundan büyük problem ne olabilir ki?" deyip problemi şak diye çözüyorum.
UĞURSUZ
Temel komadadır. Yanında ise karısı...
Temel'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
- İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
- Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım, ama çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın...
|