Recep Tayyip Erdoğan ile Obama ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar. Obama, Recep Tayyip Erdoğan'a - "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der. Recep Tayyip Erdoğan altta kalmaz ve o da; --"Bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi 3 saniyede koşmayı beceriyor" der. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye döndüğünde bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırır ve attığı palavrayı anlatır. --"Haftaya Obama geliyor, yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?" diye sorar. Danışmanlardan biri hemen cevap verir: --"Onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?" --"Hayır sormadık." --"O halde hiç korkmayın başbakanım, alın Obama'yı Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!..."
"BEN SİYASİ SUÇTAN DÜŞTÜM"
Bir milletvekilinin konuşabilen ve mecliste meşhur bir papağanı vardır. Papağanın namını başbakan da duymuştur. Bu milletvekiline başbakan gün verir, "Şu gün gel, seni bakan yapacam. Ha birde papağanını da getir" der. "Tamam başbakanım" der vekil. Papağan klasik papağandır, yani küfreder, birazda zayıf ve cılız bir papağandır. Milletvekili de papağana 1 hafta boyunca; "Sakın başbakanın yanında küfredeyim deme. Adam beni bakan yapacak, eğer küfredip işi berbad edersen seni kümese tıkarım" der. Papağan "Tamam" der. Gün gelir çatar, vekil ve papağan başbakanın huzuruna çıkar. Başbakan papağanın cılız olmasından ötürü, "Bu mu lan o meşhur papağan" der. Papağan dayanamaz; "Bu mu lan seni bakan yapacak pezevenk.." Başbakan sinirlenir tabi. Defol der bakanlık falan yok sana. Vekil eve geldiğinde ilk iş papağanı kümese tıkar. Papağan kümeste eller arkada, bi oraya bi buraya dertli dertli volta atar. Tavuklar gülmeye başlar papağanın haline. Papağan der ki; "Ne gülüyosunuz lan, ben sizin gibi orospuluktan düşmedim, siyasi suçtan düştüm."
BEN BAŞBAKAN OLURUM
Oğlunun okuyup adam olmasını isteyen balıkçı, çocuğun sürekli futbol oynayıp derslerini asmasına çok üzülüyormuş. Bir gün oğlunu yine okul zamanı arsada top oynarken yakalayınca kenara çekmiş: -Bak oğlum, sen okuyasın diye nelere katlanıyorum. Sen ise dersini kırıp, futbol oynuyorsun. niçin? -Ben okumak istemiyorum. Futbolcu olmak istiyorum. -İyi de yavrum her futbol oyanayan profesyonel futbolcu olmaz ki... -Sorun değil baba. İyi futbolcu olamazsam başbakan olurum. Kaynak: Sihirli hikayeler. com Kalın sağlıcakla.
TAŞIMA ÜCRETİ Nasreddin Hoca, Akşehir pazarından haftalık alışverişini yaptıktan sonra bir hamal tutmuş. Hamal, Hocayı atlatıp küfeyle birlikte sırra kadem basmış. Tesadüf bu ya, Hoca, aylar sonra pazarda aynı hamalı görmesin mi? Aman görünmeyeyim diyerek telaşla saklanmış. Eve gelip karısına durumu anlattığında kadın: – Niye yakalamadın? deyince, Hoca ne dese beğenirsiniz: – Bre akılsız kadın, ya benden bunca zamaniık taşıma ücretini isterse! |