ads
DOLAR 38.84 ₺
EURO 44.11 ₺
STERLIN 52.25 ₺
G.ALTIN 4,136.53 ₺
Ç.ALTIN 6,813.52 ₺
BİLEZİK 3,800.57 ₺
BTC 106,292.85 $
ETH 2,536.14 $
BİST 9,398.93
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

İŞTE, DEVLET BÖYLE SOYULUYOR! Gazilik ve Gazi Maaşları

Yayınlama: 14 Şubat 2020 Cuma 16:10 Okunma: 5356

  İktidara yandaş Ağaç İş Sendikası’nın Başkanı, 15 Temmuz darbe girişiminden tam 7 ay sonra hastaneye gidip, “Ben de mağdurum” deyip, hastaneden “Gazilik Raporu” istemiş. Yandaş olduğu için hastane de, bu sözü üzerine onu “Gazi” sayıp, istediği raporu vermiş. Artık, gelsin “Gazilik Maaşı”

    Değerli okurlarım, Bu devleti soymanın türlü türlü yolları var. İktidara “yandaş” bir kişiye böyle bir görev verin, size bunun kitabını yazsın. Çünkü, devleti soymanın ne kadar, nasıl ve saymakla bitmeyen her türlü yollarına dair, size bir kitap yazabilir.

    Bu yazıyı da, o sebeple kaleme almayı uygun buldum. Olayı öğrenince irkildim ve birçok vatandaşımız gibi, “Vay anasını!” demekten kendimi alamadım. 

                                    SENDİKA BAŞKANI, ÇOK UYANIK!

    Öz Ağaç-İş Sendikası diye bir sendika, Tuncay Dolu adında da bir Başkanı var.

   Tuncay Bey, 15 Temmuz darbe girişiminden tam 7 ay sonra hastaneye gidip, “Ben de mağdurum” diyerek, kendisine “Gazilik Raporu” verilmesini istiyor. Yandaş olduğu için, bu rapor bir çırpıda kendisine veriliyor. Fakat bu yandaşlı ve avantalı durum sosyal medyaya düşünce Başkan, “Gazilik için böyle bir talebi olmadığını”, söylese ve olayı kapatmak istese de, Hastane olayı doğruluyor.

                                     PEKİ, NEDİR BU GAZİLİK?

      En kısa tanımıyla, başarılı bir savaştan başarılı ancak, yaralı olarak kurtulan kimselere “Gazi” deniyor. Gaziliğin, dinsel bir anlamı ve değeri de var.

     Ülkemizde her kutsal kavramı sulandırdığımız gibi, gazilik de sulandırılmış durumda. Bugüne kadar gelen uygulamaya göre, İstiklal Savaşı’na katılıp hayatta kalanlar, yani İstiklal Madalyası sahipleriyle, 1950-1953 yılları arasına cereyan eden Kore Savaşlarına katılanlar ve 1974 Kıbrıs Barış Harekatına katılıp da sağ kalanlara gazi dendi ve onlara bir kanunla gazilik maaşı bağlandı.

    Miktarına gelince, 5750 katsayının, memur maaş katsayısı ile çarpımı kadar.

     Hemen belirtmeliyim, İstiklal Savaşı ve Kıbrıs Barış harekatı bir vatan savunmasıydı. Ona sözümüz yok. Ancak, Kore Savaşlarına katılmanın vatan savunmasıyla hiçbir ilgisi yoktu. O sadece, dönemin Adnan Menderes hükümetinin Amerika’dan yardım alması için yapılmış ve bizim askerimiz o sebeple gönderilmiştir. Buna rağmen, bunda askerin kusuru yoktu ve gazi sayılabilirdi, sayıldı.

     Mesela, Libya’ya gönderilen askerin de, vatan savunmasına katılmadıkları için, şehit ya da gazi sayılması mümkün değildir.

                          DAĞITILAN BU PARALAR, NEREDEN GELİYOR?

    Yeni girdiğimiz 2020 yılında, artırılan vergilerden ve elbette yeni zamlardan gelecek. Elektrik, Su, Doğalgaz zamları derken, Marmaray denilen geçiş tüneline % 56 zam yapıldı bile.  Ötekileri o kadar çok ve çeşitli ki, onları burada saymıyorum. İki kelime ile özetliyorum. “İğneden ipliğe)

     Devleti desteklemek ve her türlü katkı ile onu ayakta tutmak, herkesin vatandaşlık görevidir.

    Ancak, devleti yönetenlerin biraz insaflı olmaları gerekir. Harcadıkları paralardan millete hesap vermeleri, onlara olan güveni artırır ve vatandaş devlet denilince, hiç tereddüt etmeden elini cebine atar.

     Yoksa, sorulduğunda  “Gereken yerlere harcadık” demek, vatandaşı tatmin etmediği gibi, bu söz bir hesap vermek olamaz. Hatırla ve yandaşlıkla “Gazi” sayılanlara ise, bu paralar verilemez.