Tarih öğretmeni, öğrencilerden birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
- Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
- Vallahi billahi ben yapmadım hocam!..
Çocuğun bu cevabı üzerine, çok sinirlenen öğretmen dışarı çıkmış, koridorda gördüğü matematik öğretmenine dert yanmış:
- Hocahanım, bu öğrenciler beni çıldırtacak: "Kadeş Savaşını kim yaptı?" diye soruyorum, "Ben yapmadım!" diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
- Üzülmeyin hocam, ne de olsa çocuk bunlar; hem yaparlar, hem de "Ben yapmadım!" derler.
Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu okul müdürünün odasında almış:
- Müdür Bey, bu nasıl bir okul? Ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde. Öğrenciye "Kadeş savaşını kim yaptı?" diye soruyorum, "Ben yapmadım!" diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, "Bunlar çocuktur; hem yaparlar, hem de yapmadım!" derler diyor, kafayı yiyeceğim!..
- Siz hiç kendinizi üzmeyin hocam. Şimdi bakanlığa bir yazı yazıp; Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız.
Aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalan tarih öğretmeni müdürden bir hafta izin almış. Bir hafta sonra bakanlıktan gelen mektupta şöyle yazıyormuş:
"Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize..."
VİAGRA
Yaşlı bir adam Viagra adlı bir ilacın piyasaya verildiğini duymuş, ancak nereden ve nasıl temin edileceğini bilmiyormuş, torununa başvurmuş, kıs kıs gülen bıçkın torunu:
- Dede, sana bulurum o ilaçtan, bana 10 lira ver, tamam!..
- Şimdi yanımda para yok, sen ilacı al, ben odana bırakırım 10 lirayı.
Torun ilacı sağlayıp, dedesine vermiş, ertesi akşam işten dönünce odasına bakmış; bir kenarda 110 lira duruyor, dışarı seslenmiş:
- Dede, ilaç 10 lira idi, sen 110 lira vermişsin.
- Ben 10 lira verdim evlat, 100 lira da büyükannen verdi!..
YAZIK
Temel satılık papağanları inceliyormuş. En pahalı papağanın önünde durarak sormuş:
- Abi bunlar nece konuşuyor?
Dükkân sahibi bir müşteri bulmanın sevinciyle ellerini ovuşturak saymaya başlamış:
- İngilizce, Fransızca, Almanca...
- Peki, bunun fiyatı ne kadar?
- 500 Lira.
- Lazca biliyor mu?
- Bilmiyor.
Temel papağanın gagasını okşamış ve demiş ki:
- Vah garibim!.. Bu burunla yazık!..
EŞEKLER NEYİN NESİ?
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
Çevresindekilerce gizliden gizliye "Öküz" olarak adlandırılmış olan Mehmet Paşa'nın komuta ettiği ve İran'a karşı düzenlenen bir seferde, ordu komuta heyeti kışlak çadırında toplanmış taarruz planlarını gözden geçirirlerken, birliklerin iaşesi ve taşıma işleri icin getirilmiş öküzlerden biri çadırın aralığından kafasını uzatıp gözlerini Öküz Mehmet Paşa'ya dikmiş. Çevresindekiler gülmemek icin kendilerini zor tutmuşlar, biraz tebessüm ederlerken, ökuz gitmiş. Ancak bir süre sonra tekrar gelip, başını yine içeri uzatmış ve yine uzun uzun Öküz Mehmet Paşa'yı süzmüş. Bu sefer çevresindekiler artık kendilerini tutamayıp kahkahaları basmışlar. Herkes gülmekten kırılırken, Ökuz Mehmet Paşa,
-Bu hayvan bana ne diyor biliyor musunuz?" diye sormuş.
-Hadi senin kim olduğunu anladım da, bu yanındaki eşekler neyin nesi?' diye soruyor.
|