Gayrimüslimler, birbirlerine yapmıyor. Öteki dinlerde, bu denli kötülükler yapılmıyor. Bunlar nasıl Müslüman ki, birbirlerinin gözlerini oymaya çalışıyorlar. Düşene, fakire ve çaresize yardım etmekse, akıllarına bile gelmiyor.
Değerli okuyucularım; “Elhamdülillah Müslümanız, ya da Müslümanım” diye övününüz, seviniriz de.
Allah’ın son dinine mensup olmaktan büyük huzur ve mutluluk duyarız. Ne var ki, Müslüman olmanın şekil ve şartlarından birinin, insanlara ve özellikle din kardeşi bildiğimiz dindaşlarımıza yardım etmek olduğunu da biliriz.
Amaaa, acaba öyle miyiz? Yani, dindaşlarımıza karşı müşfik ve yardımsever miyiz? Özellikle, düşen ve yaşam savaşı veren insanlara ve yoksullukla boğuşanlara, ne kadar yaklaşır ve yardım ederiz? Hemen söyleyeyim, “Yok denecek kadar az.” Çünkü, bir Müslüman olarak, hatta bir insan olarak, kendimizden başkalarını düşündüğümüz filan yok. Varsa yoksa kendimiz, kendi çıkarımız, kendi huzurumuz, kendi rahatımız, kendi mutluluğumuz. Böyle davrananlar sanki insan değil, sanki Müslüman değil.
DÜNYADA MÜSLÜMANLAR AZ DEĞİL
Dünyada İslam Dini’ni seçen ve adına Müslüman denilen nüfus, 2 milyara yakın. Bunların çoğu Ortadoğu ve Afrika’da ve de Asya’nın bir bölümünde toplanmış. Avrupa ve Amerika kıtasında yaşayan Müslümanlar da var.
İslamiyet, son din olmakla birlikte, en tekamül etmiş bir din olarak biliniyor, öyle de. Dünyada yaşayan insan toplumunun çoğunluğu bu dini benimsemese de, Müslüman sayısının 2 milyara yakın olması az sayılamaz.
Yüce yaradan, Ortadoğu’da yaşayan ve önemli bir kısmına Arap denilen Müslümanlara, kötü yaşam ve tabiat koşullarına rağmen çeşitli nimetler vermiş. Bunların başında petrol ve petrol ürünleri geliyor. Dünya, bu maddeye muhtaç.
Ne var ki, Allah’ın onlara lütfettiği bu nimet, yine Allah’ın adaletine uygun bir şekilde paylaşılmıyor ve Müslümanlara dağıtılmıyor.
Ya ne yapılıyor? derseniz, içlerinden çıkan kimi zorbaların bu varlıkları ellerine geçirmesiyle, ötekilerine adeta koklatılıyor. Bölüşmeye gelince, “yok, olmaz” deniyor.
Dünyada 55 Müslüman ülke var. Yukarıda belirttiğim gibi bunların çoğu Ortadoğu da bulunuyor. Burada yaşayan insanların başlarına geçenlerin her biri diktatör ve zorba/sömürücü durumda.
İnsanlık 21.asrı yaşarken ve insan gibi yaşamanın nimetlerinden yararlanırken, bunlarsa bir dilim ekmeğe muhtaç gibi eziliyor, horlanıyor ve süründürülüyor.
Kimi Müslüman Arap ülkelerini gezdim, gördüm. Suudi Arabistan, bunlardan en çok dikkatimi çeken oldu. Bir asırdan beri bir Arap Ailenin eline geçen yönetim, tam bir diktatör yaklaşımı ile halkı adeta süründürüyor.
Zengin olan Petrol yataklarından çıkan petrolün gelirlerinin tamamı, bu ailenin elinde ve kasalarında.
Kimi ücretsiz sosyal hizmetlerle, vergi muafiyetinden başka halkın bir geliri ve maddi imkanı yok. Medine’deki kutsal mabetle, Kabe’nin etrafı dilencilerle dolu. Dilencilerin bir kısmı, diğer Müslüman ülkelerden gelmiş. Durumları tam bir aczi ve sefaleti yansıtıyor.
O insanları bu şekilde dilendiren ve süründüren liderleri ve yöneticileri de, sözüm ona Müslüman. İşte, öyle Müslüman. Dinin buyruklarını tanımayan, Allah’ı ve Peygamberi ne kadar önemsedikleri bilinmeyen Müslüman tipinden onlar. Olmaz olsun öyle Müslüman!
ARALARINDA, BAĞLILIK DA YOK
Değerli okuyucularım, Amerika her türlü gücüyle dünyaya meydan okurken, Rusya keza aynı durumdayken ve Avrupa, kurduğu birlik içinde dost ve kardeşçe yaşarken, bakınız Müslüman ülkelere. Öncelikle birbirlerine saldırıyorlar.
Filistin’in bombalanmadığı gün yok. Filvaki, bombalayanlar daha çok Yahudiler olsa da, Müslümanların yardım ve koruması nerede?
Suriye Müslüman, biz Müslümanız. Aramızdaki bu savaş niye ve ne zamana kadar? Suudi Arabistan Yemen’in peşinde, hemen her gün bombalıyor. Ölenlerin sayısı belli değil.
İran-Irak Savaşının acıları ve yaraları daha sarılmadı. Müslüman Saddam, Müslüman Kuweyt’e niye girdi? Pakistan ve özellikle Afganistan Müslümanları arasındaki bitmeyen bu savaş niye?
DÜŞMANLIK VAR, YARDIMLAŞMA YOK!
55 Müslüman ülke içinde, bizim parçamız olan KKTC’yi tanıyan tek bir ülke yok. Önce tanıdığını beyan eden Azerbaycan ve Pakistan da, daha sonra geri adım attılar ve vazgeçtiler. Şu Müslümanlığa bakınız.
Haberi daha yeni öğrendim. Dolar milyarderi olan bir Müslüman Hintli, 100 milyon dolarlık (535 milyon TL) bir düğün yapmış. Düğünde içkiler su gibi akmış.
Hindistan’ın zenginleri var, ama sürünen nice yoksulları da var. Sen nasıl Müslüman zenginsin ki, o fakirleri görmüyor ve bir düğün için 535 milyon TL harcıyorsun. İşte, görülen Müslümanlık bu.
Değerli okuyucularım, zaman zaman Cami kapılarında, öteki ülkelerdeki yoksul Müslümanlar için yardım toplanıyor. Sizi bilmem, ama bu davranış benim sinir sistemime zarar veriyor.
Düşene ve düşküne yardımdan yanayım, ancak din tüccarlarının yönetimine razı olan insanlara/Müslümanlara değil.