Yani, “Neden hala tutuklu değil? Neden yargılanmıyor?” diyorlar. Malum bir Bankaya üç kuruşunu yatıranlar, FETÖ’cü diye tutuklanırken, hakiki FETÖ’cü Hüseyin Çelik,neden hala dışarıda?
Değerli okuyucularım, İktidar, 15 Temmuz Olayı’ndan sonra FETÖ’cü avına çıkıp, köşe bucak FETÖ’cü ararken, içine girmiş olan hakiki FETÖ’cüleri, nedense görmezden geliyor.
İşte, bunlardan biri Hüseyin Çelik denen zat. Hani, bir zamanlar Milli Eğitim Bakanlığı yapıp, eğitimin içini dışına çevirip içine eden, “Millilik” vasfını ortadan kaldıran ve sürekli bir cemaate çalışan o zat.
Eski bir eğitimci olarak bendeniz, bu kişinin Bakanlık yaptığı dönemi ve o talihsiz icraatını çok iyi hatırlıyorum. Ne var ki, onu hak etmediği o göreve getirenler, bu işin yanlışlığını çok geç fark ettiler. Neyse ki, zararın ortasından döndüler.
KİM BU HÜSEYİN ÇELİK?
1959 Van doğumlu. Üniversitede de bir süre görev yapıp, siyasete bulaşmış. Siyasetin iyi yanlarını değil de, hileli ve zararlı yanlarını benimsemiş. İlk katıldığı Doğru Yol Partisi’nde kendisine bir sandalye verilmeyince, partisini bırakıp ve fırsat bu fırsat deyip AKP’ye geçmiş. Demagoji dedikleri “Laf Ebeliği”nden başka hiçbir meziyeti, mahareti ve marifeti yok!
Kendisini, bir kıymet sanmışlar ve yanılarak onu önce Kültür Bakanlığı’na, sonra da Milli Eğitim Bakanlığı’na getirmişler.
Kendisini, daha önceden az da olsa tanıdığım için, Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesinin, büyük bir yanlış olduğunu ifade etmiştim. Buna karşın, Bakanlığın Müsteşarı Prof. Necat Birinci’den aldığım bilgilere göre başarımlı olacağını umut edip, onun için Cumhuriyet Gazetesi’nde övücü, uzunca bir yazı yazmıştım.
O dönemde havalarda uçan ve ayakları bir türlü yere basmayan Hüseyin Çelik, yanlışlara başlamıştı bile.
HÜSEYİN ÇELİK TAM BİR FETÖ’CÜ
Hüseyin Çelik’in, Fethullah Gülen’in en sevdiği ve güvendiği bir kişi olduğunu duyunca, icraatını biraz daha yakından izlemeye başladım.
Çelik, bu Cemaatin yurt içinde ve yurt dışında açtığı okulların açılışına büyük destek veriyor ve devletin kendisine tanıdığı bütün imkanları, bu cemaat için kullanıyordu.
Cemaatin peş peşe açtığı dershanelere ve yurtlara da büyük destek veriyor ve kamunun imkanlarını, hep bu cemaat için kullanıyordu.
Ders Kitapları’nın parasız olarak öğrencilere dağıtılması uygulaması da bu kişinin Bakanlığı zamanında başlayınca, kitapların basımı ve dağıtımı konusunda yolsuz işlemler yapıldığı, kimi yandaşların ve menfaatçilerin bu kişiye yanaşıp ve anlaşıp, sıkı bir işbirliği ile büyük vurgunda bulundukları, devletin zararına çalıştıkları, Hüseyin Çelik’in bu kişileri adeta örgütleyip, “Aranızda anlaşın ve pastayı ona göre bölüşün” dediği de yazıldı ve hep söylendi.
Hüseyin Çelik’in Bakanlığı sırasında, cemaatten gelen listeler ve talimatlar yönünde öğretmen, idareci ve personel tayini yaptığı, idari makamlara hep Fethullah Gülen yanlılarını getirdiği ve Bakanlığı cemaatin tam bir karargahı haline dönüştürdüğü de söylendi, yazıldı ve hep konuşuldu.
HÜSEYİN ÇELİK, GÖREVİNDEN NEDEN ALINDI?
Gelen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan’ın bu durumu geç de olsa fark ettiği, Çelik’e bir daha Bakanlık görevi verilmemesine karar verdiği ancak, şimdilik kaydıyla Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğüne devam etmesini uygun gördüğü ifade edildi.
Yine gelen bilgilere göre, Ahmet Davutoğlu’nun AKP Genel Başkanı ve Başbakan olmasından sonra kendisini çağırıp, her iki görevi kendisinden aldığını ve yerine Beşir Atalay’ı getirdiğini söylediği belirtiliyor.
Bu duruma çok üzülen Hüseyin Çelik’in, “Abdullah Gül’e yakınım diye beni görevden aldılar.” dediği ve olumsuz ve de toplumla, partiye zarar veren geçmişini unutup, Abdullah Gül’ün kanatlarına sığınmak istediği anlaşılıyordu.
Gül’den de gerekli ilgiyi göremeyen Çelik’in, yalnız kaldığı bu durumda Ankara’nın Haymana İlçesi’nde bir Çiftlik evi yaptırıp buraya çekildiği, Tayyip Erdoğan’a, Ahmet Davutoğlu’na ve hükümete muhalif olanları, daha doğrusu FETÖ’cüleri buraya davet edip, ileriye yönelik planlar yapmaya çalıştığı anlatılıyor.
Hüseyin Çelik, bu durumu Vatan Gazetesi yazarı Murat Çelik’e de aynen itiraf ediyordu.
HÜSEYİN ÇELİK, NEDEN DIŞARIDA?
Değerli okuyucularım, “Kim bu Hüseyin Çelik? Onu, neden sütunlarınıza taşıdınız? Değer mi yani?” demeyin sakın. Çünkü o, malum bir Bankaya üç kuruşunu yatıranların FETÖ’cü diye tutuklandığı bir zamanda, hakiki FETÖ’cü olmasına rağmen, dışarıda elini kolun sallayıp dolaşanlardan biri.
Masum insanlara “FETÖ’cü’sün” diyerek büyük haksızlık yapılırken, ülkeyi karıştıran ve seçilmiş bir hükümete ve Cumhurbaşkanı’na darbe yapmaya kalkan ekibin başında olan bir kişinin böyle serbest dolaşması, vicdanları kanatıyor.
Halkımız, “Anladık, adalet rafa kaldırıldı, ancak bu kadarı da fazla. Acaba, onun bazı bildiklerinden mi korkuluyor? Acaba, o sebeple mi tutuklanmıyor” diyor. Hüseyin Çelik’in, 15 Temmuz’dan hemen sonra tutuklanıp hesap vermesini bekleyenler, beklemeye ısrarla devam ediyorlar.
Bendeniz de, buradan hükümete ve iktidar yetkililerine sesleniyorum. Biraz olsun inandırıcı olun. Sizin ayağınızı kaydırmak isteyenlerle işbirliği yapan, onlara yataklık ve yardım eden Hüseyin Çelik gibilerine, artık haddini bildirin!