Adamın biri evlenmeye karar vermiş ama yaşı 75. Kız da 22'lik fıstık gibi hatun. Çocukları, torunları evlenmesin diye durmadan ikna etmeye çalışıyorlarmış: "Babacığım bak yaşın ilerledi. Kalbin dayanmaz!" demişler ama nafile... Neyse, adam kimseyi dinlememiş ve kızla evlenmişler. Gerdek gecesi olmuş, sabah olmuş, oğlu kapıda bekliyor, yeni evliler hala içeride. Aradan birkaç saat geçtikten sonra kız bitkin bir vaziyette dışarıya çıkmış ve yaşlı adamın oğlu hemen endişe ile sormuş: - Neler oldu? Babam iyi mi?
Kız: - Evet çok iyi idi. Ben yoruldum. biraz mola verdik...
Oğlan: - Allah Allah!.. 75 yaşında adam, nasıl oluyor da bu kadar aktif?
Kız: - Eee... Kocam bunak... Yapıyor unutuyor... Yapıyor unutuyor!...
HATIRLAR GİBİYİM
3 tane yaşlı teyze oturmuş muhabbet ediyorlarmış. Bir tanesi: - Ah... Ah! Hayat ne kadar da pahalılaştı... demiş ve ellerini kocaman açmış; eskiden şu kadar kocaman salatalıkları nerdeyse bozuk paralarla alıyoduk!
2. teyze de: - Haklısın şekerim! demiş ve o da 2 eliyle kocaman 2 yuvarlak yapmış; şöyle şöyle soğanlara da şimdikilerin yarı fiyatından bile az ödüyoduk!
Derken ikisi birden 3. teyzeye dönüp: - Sen niye konuşmuyosun? diye sormuşlar.
Teyze onlara bakmış bakmış ve: - Anlattıklarınızın tek kelimesini duyamıyorum ama tarif ettiğiniz adamı hatırlar gibiyim!...
LASTİK Yaşlı adamın biri otobüse binmiş. Oturacak yer yokmuş. Ayakta duruken bastonu durmadan yerden kayıyormuş. Bunu gören genç bir adam yaşlı amcaya dönüp: - Bey amca, o bastonun ucuna bir lastik takarsan kaymaz! demiş.
Bunun üzerine yaşlı adam da, gence dönüp: - Evladım! O lastiği baban zamanında takmış olsaydı ben şimdi oturuyor olacaktım!... Kaynak: Sihirli hikayeler. com Kalın sağlıcakla.
HOCA VERGİ MEMURU OLURSA Timur, subaşının dünyalığının iyi olduğunu duymuş. Bu değirmenin suyu nereden geliyor, diye sormuş soruşturmuş, subaşının rüşvet yediğini öğrenmiş. Adamı huzuruna çağırıp: – Çalarak çırparak, yetim hakkı yiyerek, edindiğin servetin listesini getir, demiş. Subaşı kalın bir defterle gelmiş. Timur defterin yapraklarını birer birer yırtarak adamın ağzına tıkamış. Ertesi gün, Timur, vergi toplama işini Hoca’ya vermiş. Bir süre sonra, Hoca, kocaman bir kül pidesiyle Timur’ un huzuruna gelince, Timur sormuş: – Hayırdır Hoca, nedir bu boyunca pide? – Hünkârım, demiş Hoca, vergi hesabını pidede tutuyorum. Midem kâğıttan hazzetmez de!
|