Bir doktor, hemşiresi ile gizli gizli buluşuyormuş. Bu buluşmalardan bir süre sonra, doktora gelen hemşire, hamile olduğunu söylemiş. Fakat doktor, bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye yüklü bir miktarda para uzatarak, demiş ki:
- Hemen İtalya'ya git ve çocuk doğana kadar orada kal.
- Bebeğin doğduğunu sana nasıl haber vereceğim?
- Bana hemen bir kart gönder ve arkasına "spagetti" diye yaz, ben durumu anlarım, başka bir açıklama yapmana gerek yok.
Hemşire parayı almış ve uçağa binip İtalya'ya gitmiş. 9 ay kadar sonra, bir gün doktorun karısı evden aramış:
- Sevgilim, bugün postadan senin adına İtalya'dan postalanmış ilginç bir kart geldi, fakat ne anlama geldiğini anlayamadım.
- Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım.
Doktor akşam eve gelmiş, kartı almış ve okuyunca; kalp krizi geçirmiş ve olduğu yere yığılıp kalmış. Acil yardım ve tibbi mudahelelerin sonunda; doktor yavaş yavaş kendine gelmeye başlamış. Müdahale eden meslektaşları, doktorun elinde sıkı sıkıya tuttuğu kartı alıp bakmışlar. Kartta aynen şunlar yazıyormuş:
"Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti!.. İkisi sosisli; ikisi sade!.."
TECAVÜZ
Fadime'ye tecavüz suçundan mahkemede yargılanan Temel'i ülkenin en iyi avukatı savunuyormuş. Karar;10 yıl hapis çıkınca Temel Yargıtaya baş vurmuş, dava yeniden başlamış. Eski avukatının yanına ikinci bir avukat tutmuş. Ama karar: yine 10 yıl hapis...
Yargıtaya tekrar itirazlar yapılmış ve mahkeme son olarak davaya bakma kararı almış. Temel'i bu sefer 3 avukat birden savunmuş, fakat karar; yine 10 yıl hapis. Son kararı duyunca Temel söz istemiş:
- Eğer izniniz olursa Fadime'ye bir soru soracağım Hakim Bey.
Hakim izin vermiş:
- Sor oğlum.
- Ula Fadime!.. Mademki sana tecavüz ettim, de bakayım bana: Şeyimin boyu ne kadardı?
Fadime cevap vermiş:
- 15 santim kadardı.
Temel hemen soyunmus, hakime şeyini göstermis.
Temel'in otuz santimlik şeyini gören hakim kesin kararını vermiş:
- Beraat!..
Temel avukatlarına dönerek demiş ki:
- Ula göruyor musunuz? Üçünüz bir şeyim kadar etmediniz da!..
ANCAK ONDAN ANLAR
Bu Bir Osmanlı Hikayesi
II. Abdülhamit zamanında Enderun'da Tıfli lakabı ile meşhur bir zat vardı. Bir gece körkütük sarhoş olmuş ve Karacaahmet mezarlığına giderek, ölen arkadaşının başında nara atmış ve kahkalarla gülmeye başlamıştı. Ancak bölgenin güvenliğinden sorumlu subaşı kendisini yakalayıp karakola götürür.
Komiser Tıfli'yi şöyle bir süzdükten sonra sordu:
-Gece yarısı mezarlıkta ne işin vardı?
-Arkadaşıma üç ihlas, bir fatiha okuyordum, komiserim, dedi.
Bu duruma öfkelenen komiser:
-Ulan, nara atarak ve kahkahayla fatiha okunduğu nerde görülmüştür? deyince Tıfli şu cevabı verdi:
-Komiserim sen bilmezsin, orada yatan ancak bundan anlar.
|