Adamın biri, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekiyormuş. Fırtına o kadar şiddetliymiş ki; bir metre ilerisi dahi zor görünüyormuş. Yolda bekleyen adam, yaklaşan bir otomobilin durduğunu görünce, kendini arabaya atmış ve hemen kapıyı kapatmış, kapıyı kapatmış kapatmasına, ama sürücüye döndüğü anda irkilmiş; direksiyonda kimse yokmuş!..
Araba yavaşça hareket etmeye başlayınca, korkudan ne yapacağını şaşıran adam, dua etmeye başlamış. Araba tam viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü gören adam, kafayı sıyırmak üzereymiş. Sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendiriyormuş.
Korkudan donup kalan adam, cesaretini toplamaya çalışmış ve kendini arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlamış, kasabaya gediğinde hâlâ şoktaymış, bir kahvehaneye girmiş; üç çay içmiş. Adam biraz nefeslenince, ağlayarak başına gelenleri anlatmış. Ortalığı bir sessizlik kaplamış.
Aynı kahvehaneye bir saat kadar sonra, iki kişi daha gelmiş. Gelenlerden biri, bizim adamı görür görmez, tanımış, yanındakine dönüp demiş ki:
- Bak lan İsmail!.. Biz arıza yapan arabayı iterken, binen herif buydu işte!..
BİZDEN BİLİYORLAR
Jack ve Jhonny adındaki iki kardeş, yaramazlıkta sınır tanımıyorlarmış. Artık öyle bir raddeye gelmişler ki; mahalledeki her şeyi kırıp dökmeye başlamışlar. Daha fazla dayanamayan mahalle sakinleri bu kardeşlerin anne ve babasına gidip bu çocukları rahibe götürmelerini istemişler.
Anne ve babaları da pazar günü olunca onları kiliseye rahibin yanına götürmüşler. Rahip ilk olarak büyük kardeş olan Jack'i yanına kabul etmiş. Jack korka korka rahibin karşısına oturmuş. Rahip de konuya nasıl gireceğini düşünüyormuş. En sonunda rahip dönmüş Jack'e ve şöyle demiş:
- Tanrı nerede?
Jack'in kanı donmuş ne diyeceğini bilemeden rahibe baka kalmış. Rahip soruyu tekrar sormuş:
- Evladım Tanrı nerede?
Jack daha beter şok olmuş boğazındaki bir düğümlenmeyle ne yapacağını bilememiş. Rahip soruyu daha yüksek bir sesle yineleyince Jack oturduğu yerden fırlamış odadan çıkıp kardeşinin elini yakalamış ve eve kadar arkasına bakmadan koşmuş. Eve varınca yatağının altına saklanmış. Olanlardan hiçbir şey anlamayan küçük kardeş sormuş:
- Abi, biz niye saklanıyoruz?
Jack telâşla cevap vermiş:
- Jhonny bu kez başımız çok büyük belada; Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar!..
BİZ KAZANIRIZ
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış, şeytanı çağırtmış ve bir teklifte bulunmuş:
- Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim, ne dersin?
Şeytan, umursamaz bir tavırla yanıt vermiş:
- Boşuna oynamayalım, biz kazanırız.
Cennetin baş meleği itiraz etmiş:
- Olur mu öyle şey? En iyi futbolcular bizde, en kötü futbolcular da sizde, nasıl kazanacaksınız ki?
Şeytan, şeytanca gülümsemiş:
- Ama bütün hakemler de bizde!..
Zekicefıkralar.com
HAMAM BAHŞİŞİ
Hoca bir gün hamama gider. Hamamcılar onunla hiç ilgilenmez, eski bir peştamal, yırtık bir havlu verirler. Hoca sesini çıkarmaz. Hamamdan çıkarken uzatılan aynaya yüklüce bir bahşiş bırakır.
Bir hafta sonra aynı hamama geldiğinde, bu kez büyük ikramlar görür, fakat çıkarken aksine pek az bir bahşiş bırakır.
-"Efendi" der hamamcılar, "gösterdiğimiz o kadar ilgiye, saygıya karşı bu kadarcık mı bahşiş verilir?"
- "Bugün verdiğim, geçen haftanın bahşişiydi" der Hoca, "geçen hafta verdiğim de bugünkü hizmetinizin karşılığıydı. Böylece ödeştik !"
|