The document has moved here.
|
|||
PALAVRA | |||
Tekin Sönmez | |||
Bir Ermeni ile Antalyalı bir Türk, palavra atmakta yarışıyorlarmış. Ermeni başlamış palavraya: zaman düşeceğini vallahi biz de bilmiyoruz. UZAKLAŞTIK Temel ile Dursun, bir gün ava gitmişler, iri bir geyik avlamışlar. Çok ağır olan geyiği, birer boynuzundan tutan Temel ile Dursun, köylerine doğru yola koyulmuşlar, köye beşyüz metre kala, köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görünce, Temel ile Dursun'u tebrik etmiş ve demiş ki: - Ula uşaklar, geyik böyle taşınmaz!.. - Ula Temel, biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur, baksana köyden epeyce uzaklaştık!.. DİLEKÇESİ SIRTINDA - Çok muhterem vâli Paşa’mız hazretleri, diyerek söze başlar. Dilekçe yazmak için gerekli kâğıdı ve pulu alacak param bile yok. Bendenizi münasip göreceğiniz bir vazifeye yeniden tâyin etmenizi arz ve istirham ederim. Adım, falan oğlu filan. dilekçemin tarihi de bugündür, diye sözlü dilekçesini vâli Paşa’ya sunar. Vâli adamı dinler. Hademeyi çağırır ve tebeşir ister. Adama da sırtını dönmesini söyler ve sırtına tebeşirle şunları yazar: “Dilekçe sahibine münasip bir vazifenin verilmesi için defterdar beye…” Ahmet Vefik Paşa defterdara: |
|||
Etiketler: PALAVRA, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.