Seçimler için gün sayıyoruz. Seçmen konumundaki halk, 24 Haziran günü oylarını kullanacak. Ancak, Seçimin sonucunu Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven açıklayacak. Vatandaş, onun soyadının sonuna bir ekleme yapmış bile.

     Değerli okuyucularım, bu yazının kaleme alındığı gün, seçime tam 45 gün yani 1.5 ay kalmıştı. Gün dediğin gelip geçiyor. Bu seçimde aynı gün hem Cumhurbaşkanı’nı, hem de Milletvekillerini seçeceğiz.

     Partilerin seçim çalışmaları, hararetle devam ediyor. Cumhurbaşkanı da, devletin bütün imkanlarını kullanarak kendi tanıtımını yapıyor. Oysa, İktidar Partisi’ni de, Cumhurbaşkanı’nı da, bu halk artık çok iyi tanıyor. Çünkü, 16 yıldan beri aralıksız iktidardalar.

      Tarafsız konumda olduklarını söyleyen anketçiler, bu gün itibariyle iktidarın ve Cumhurbaşkanı’nın en çok % 45 oya sahip olduğunu, muhalefetin ise oy oranının en az % 55 olduğunu söylüyorlar.

       Bendeniz, anketlere fazla güvenmem. Hele, iktidar ve yandaşları tarafından yaptırılan ve yandaş medyada yayınlanan anketlerin hiçbiri doğru değildir. Onların bütün amacı, halkın kafasını bulandırıp, iktidarın oylarını fazla göstermek ve onu yeniden iktidara getirmektir.

         Değerli okuyucularım, demokrasilerde halkın tercihine güvenmek ve onu kabullenmek gerekir. Ta ki, halk aldatıldığını, yanıltıldığını, pişman olduğunu söyleyinceye kadar.

        Halkın ekonomik (geçim) durumu ortadayken, daha fazla bir şeyler söylemek doğru olmaz.

                           ÖYLEYSE, SEÇİM SONUÇLARI NE OLACAK?

     Bu köşenin  yazarı olarak, kamuoyu eğilimini takip ettiğim bilinerek, bendenize seçim sonuçlarını soruyorlar. Ben de, sokaktaki, parktaki, kahvelerdeki, duraklardaki, hastane koridorlarındaki vatandaşlara aynı soruyu soruyorum.

      İktidardan yana olan da var, olmayan da. Oyunu tekrar iktidara verecek olan da var, vermeyecek olan da. Ancak, bugüne kadar yaptığım tespitlere göre, bu seçimde iktidarın işi çok zor.

      Çoğu vatandaş “Yeter artık, bu kadar yeter!” diyerek bu iktidarının sonlanmasını istiyor. O nedenle, vatandaşın sesine kulak vermek gerekir diyorum.

       Bilindiği gibi, 24 Hazirande yapılacak olan bu seçimlerin kesin sonuçları Yüksek Seçim Kurulu tarafından (Kurul Başkanı tarafından) açıklanacaktır.

      Hali hazırda görev yapan Başkanın adı Sadi Güven’dir.  Geçen yıl 16 Nisanda yapılan referandumda, Kurul mühürsüz olarak kullanılan zarfların da geçerli sayılacağını kabul etmişti.

       Şimdi dikkat ediniz. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri’ne dair kanun, seçimlerde mühürsüz zarfların kullanılamayacağına hükmettiği halde, Yüksek Seçim Kurulu “Kanunu çiğneyerek” mühürsüz zarfların da geçerli olacağına karar verdi. Buna yetkisi var mıydı? HAYIR!

      Kurul bu kararı,  üstelik seçim/sayım devam ederken aldı. Şaşılacak şeydi.

Cumhurbaşkanı, yapılan itirazlar üzerine “Durum yeniden incelenmeli, adalet yerine gelsin” demek yerine, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” yani, “Olan oldu.” Dedi.

        Yetmedi, yeni çıkardıkları bir yasa ile badema (bundan sonraki seçimlerde) mühürsüz zarfların da geçerli olacağını kabul ettiler.

         Vatandaş soruyor. Mühür mü yok, mührü basacak adam mı yok? Ayrıca, mükerrer (birden fazla) oy kullanımını önlemek için kullanılan “parmak boyası” neden kaldırıldı

       Bu soruların doğruluğunu söyleyen (kanıtlayan), belki de doğru basmayan kafam sebebiyle aksini söyleyen benimle bahse girmek isteyenle, bahse gireceğim. Haksız çıkarsam, biraz eski ama işe yarayan bir arabam var, onu vereceğim. Bütün okuyucularımın önünde, buna  söz veriyorum.

                                 SON SÖZ YÜKSEK SEÇİM KURULU’NUN

   Seçim günü sandıkların saat 17.00 de kapanmasından sonra sayım sonuçları saat 18.00 den itibaren ilan edilmeye başlayacaktır. İlk sonuçları, en güçlü ve donanımlı haber ajansı olan Anadolu Ajansı vermeye başlayacak, haberler bu ajans tarikiyle TV’lerde yayınlanmaya başlayacaktır.

       Şimdiye kadar olduğu gibi, ilk açıklamalar iktidarın güçlü olduğu yerlerden verilecek ve iktidarın yeniden kazanacağı şeklinde bir “algı, düşünce, kanaat” oluşturulacaktır.

      Bu algı, Yüksek Seçim Kurulu tarafından da takip edilecek ve son söz, Yüksek Seçim Kurulu Başkan Sadi Güven’in ağzından duyurulacaktır.

      Bizim halkımızın, çok ince düşünceleri var. Şimdi, Sadi Güven’in soyadına küçük bir ekleme yapmışlar. Sadi Güven (me)