Haram para ile “Hac” edilebileceğini söyleyen Diyanet İşleri BaşkanlığıMüslümanları yanıltırken, yüce dinimize büyük zarar veriyor. Allah’tan korkmak lazım.
Değerli okuyucularım; Müslümanları dini konularda doğru bilgilendirmekle ve ibadet mahallerini yönetmekle yükümlü olan Diyanet İşleri Başkanlığı, bu iktidar döneminde rotayı iyice şaşırdı.
Teşkilatın, Fetva makamı konumundaki Din işleri Yüksek Kurulu’nun yaptığı açıklamalar, Müslümanları şaşırtmaktan öte, artık iyice kızdırmaya başladı.
Bütün dinlerin temel değerlerinden olan “Helal/Haram” kavramı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yetkili sayılan Kurulu tarafından, adeta tersine çevrildi.
Bu kurulun fetva niteliğindeki nice yanlış, hatta mide bulandıran açıklamaları Müslüman alemine servis edilirken, daha geçen yıl “Bir babanın öz kızına şehvet duyabileceği” mealindeki fetvasını, sonradan iptal etseler de, bıraktığı izler bir türlü silinemiyor.
HARAM PARA İLE HAC EDİLİR Mİ?
Dini konularda sorulan çeşitli sorulara kendi İnternet Sitesi’nden cevap veren ve bu cevapları, en üst seviyedeki bir kurul tarafından hazırlanan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son “İncisi”, Hac üzerineydi ve o da çok şaşırtıcıydı.
Diyanet, “Olmaması gerektiği halde, eğer haram para ile hacedilirse, bu kabul edilir.” diyor.
Burada iki önemli husus dikkatimizi çekiyor. Birincisi, “Haram” kavramı, Allah’ın yasakladığı ve günah ve de suç saydığı bir eylem ve işlemdir. Bu fiil ya da emir, bir Peygamber hadisi ya da buyruğu değil, Allah’ın kelamıKur’an-ı Kerim’de geçen açık bir emridir.
Hal böyle iken, siz yetkili bir teşkilat olarak yetkinizi aşıp, Allah’ın bu yasaklama emrini, bu günah emrini nasıl oluyor da “Mubah” ya da “Helal” hale getiriyorsunuz?
İkincisi, yukarıda değindiğim gibi, siz Allah’ın koyduğu emirleri değiştirme ve bozma yetkisini kimden alıyorsunuz? Yoksa, teşkilatınıza Allah’tan gelen bir “Vahiy”mi var? İnsanın aklına, bu sorular geliyor.
Aslında, bu iki sorunun da tek cevabı var. Bu mahut dönemde, gösteriş amaçlı olarak, ancak haram para ile haccedenler çoğaldığı için, bu tür fetvalarla bu günahı örtmeye yönelik dünyevi kılıflar hazırlanıyor. İşte, esas sebep bundan ibaret!
Siz, siz olun böyle fetvalara inanmayın!
Ortadoğu, Yine Karışıyor!
Çok küçük, ancak çok zengin bir ülke olan Katar, İslami teröre destek verdiği savıyla , diğer Arap ülkeleri tarafından aforoz edilmek isteniyor. İlk olarak da, aralarındaki ilişkiler kesiliyor.
Petrol ve özellikle doğalgaz zengini olan Katar, bu duruma fazlaca üzülmüyor. Çünkü, onun da kendisine göre yaptırımları olacağına güveniyor.
Benim burada değinmek istediğim husus, Müslümanların kendi aralarındaki uyumsuzluktur.
Müslümanları her fırsatta aşağılayan batı ülkeleri, şimdi de bu uyumsuzluğa seviniyorlar.
İslam’la terörü birlikte gören Amerika, Müslümanların kendi ülkelerine girmesini bile, artık istemiyor.
Dünya liderliğinden vazgeçip, Arap ülkelerine lider ve hami olmak isteyen Cumhurbaşkanı’mızın, bu konudaki girişimlerinin, artık eski etkisi kalmamıştır.
Ben, bu yüce dinimize verilen zarara üzülüyorum.